bir insanın, bir evladın, gençliğini yaşayamamış, anne olamamış, birçok şeyi yaşayamadan dünyadan koparılmış, belki zamansız bir ölüm haberine, ölümüne üzülmektir.
ölüm her zaman karanlık ve hüzün verici, insanın içini acıtan bir gerçekliktir. hiçbir şey belki de ölüm kadar yüksek dozda bir acıyla hissedilemez şu dünyada. bir şeyleri kaybetmek ve hiçbir zaman geri getiremeyeceğini bilerek kaybetmek ne kadar da acı vericidir. böyle elinde olsa da dünyaları getirsen, mal mülk para saçsan da geri gelse 10 dk yahu... yok işte. öyle menem bir şey ki hiçbir giden geri gelmiyor. bir daha görüp göremeyeceğimiz meçhul.
peki tanımam mı lazım bir insanın ölümüne üzülmem için? insanız nihayetinde. eğer siz bir insan öldüğünde içinizde bir yanma hissetmiyorsanız sizin insaniyetinizden şüphe duyarım. sadece, o kişinin anne babası veya kardeşi, yakınlarının halini düşünerek bile o ölüme üzülebilirim. bundan daha insani, bundan daha normal bir şey yok. ateş düştüğü yeri yakar elbet. kendi aileleri, yakınları kadar üzülemez kimse ama üzülür.
biraz önce o yanıp sönen gelişmeler butonunun bana vermiş olduğu acı haber; 20 yaşındaki bir genç kızın ölümüydü ve ben buna çok üzüldüm, ağladım az önce.