ayette geçen gök kelimesi kuran ın pek çok yerinde uzay ve evren anlamında kullanılır. burada da bu anlamda kullanılmıştır. yani kuran da, evrenin genişleyici olduğu bildirilmiştir. bilimin bugün varmış olduğu sonuç da kuran da bildirilenle aynıdır.
-demir
ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik... (hadid suresi, 25)
ayette, demir için özel olarak kullanılan indirme kelimesi, mecazi olarak insanların hizmetine verilme anlamında düşünülebilir. fakat kelimenin, gökten fiziksel olarak indirme şeklindeki gerçek anlamı dikkate alındığında, ayetin çok önemli bir bilimsel mucize içerdiği görülmektedir.
çünkü modern astronomik bulgular, dünyamız daki demir madeninin dış uzaydaki dev yıldızlardan geldiğini ortaya koymuştur.
evrende ağır metaller, büyük yıldızların çekirdeklerinde üretilir. güneş sistemimiz ise demir elementini kendi bünyesinde üretebilecek bir yapıya sahip değildir. demir ancak güneş ten çok daha büyük yıldızlarda birkaç yüz milyon dereceye varan sıcaklıklarda oluşabilmektedir. nova veya süpernova olarak adlandırılan bu yıldızlardaki demir miktarı belli bir oranı geçince, artık yıldız bunu taşıyamaz ve patlar. bu patlama sonucu, içinde demir bulunan gök taşları uzaya dağılır ve bir gök cisminin çekimine yakalanıp çarpana kadar boşlukta dolaşır.
Birbirine açılan fakat suları kesinlikle birbiriyle karışmayan denizlerin ayette bildirilen bu özelliği, okyanus bilimciler tarafından çok yakın bir zaman önce keşfedilmiştir. Yüzey gerilimi adı verilen fiziksel bir kuvvet nedeniyle, komşu denizlerin sularının karışmadığı ortaya çıkmıştır. Denizlerin farklı yoğunluklarından kaynaklanan yüzey gerilimi, adeta bir duvar gibi sularının birbirine karışmasını engeller.
+Akdeniz in suyu, Cebelitarık Boğazı nda Atlas Okyanusu ile karşılaşır. Ama bu karşılaşma sonucu kendi sıcaklık, tuzluluk ve yoğunluk özellikleri değişmez. Çünkü iki deniz arasında görülmeyen bir sınır vardır.