başbakanı ve beraberindeki sınırlı sayıdaki kişiyi istisna tutuyorum;
daha parti olarak ortaya çıkmadan önce, iktidarın en büyük adayı olduğu zaten belli idi.
sayın recep tayyip erdoğan'ın bu yola çıkar çıkmaz iktidar olacağını sezen bir takım çakallar (diğer partilerdeki particilik kayırmacılığı ile zaten yıllardan beri sürekli devletten yalanan kişiler) da farkettirmeden bu trene bindiler. beklenen gerçekleşti ve iktidar olunduğunda bu söz konusu çakallar hemen köşe başlarını tuttular. henüz çok yeni bir parti olduğundan ve kendine ait hiçbir yapılanması henüz mevcut olmadığından gelenlerin hepsi içeri alındı. bu kişiler hep yumuşak karın oldular. bugün muhalefetin sürekli bunların üzerine gitmesi aslında adalet ve kalkınma partisinin bu kişilerden kurtulması için bir fırsattır.
tıpkı diğer partiler gibi particilik anlayışının zaafları bu partiyi de sarmıştır ancak ben başbakanımızın basireti ile bunların üstesinden gelebileceğine inanıyorum.