yaran sınav hikayeleri

entry39 galeri
    32.
  1. yıl 2005, haziran.. Öss sınavına girmeye ramak kalmış. ama 1 ders var ki, kendisini hiçbir şekilde ne sınavda ne sözlüde geçemiyorum. son bütünleme. ders adı maliye...
    özenle rahmetli sevgilim hz. bahadır'dan cep telefonu istenir (onlar da sınavda olacak). alt sınıflardan bi arkadaşa verilir. (o zamanlar telsimliydik. telsim/cep aile, yani konuşma sınırsız.)
    sınav öncesi tuvalate gidilip yüz tebeşir tozuyla beyazlaştırılır ve üzerine kırmızı allık sürülür. evden getirilen kışlık olduğu her halinden belli olan yün hırka üzerine giyilir. telefon eteğe sıkıştırılır ve gömleğin içinden de kulaklık geçirilir. kablo enseye bantlanır.. yün hırka da işte hepsinin kapatıcısı pozisyonunda...
    sınav başlar... ufak inlemelerle kulaklığın mikrofonuna doğru sorular söylenir. cevaplar alınır. itinayla yazılır. hoca sesleri farkeder. yanıbaşınızda biter. inleyerek hasta olduğunuz çok üşüdüğünüz söylenir ve aynı anda da titrenir. öyle bir titreme ki kalem elden düşer hoca bu oyunu yer ve seni sınavdan çıkarma kararı alır.
    çıkılmaması gereken tek sınav odur. hoca zorlar, sen zorlarsın...
    neyse denir, bari 1 soru eksik olsun da tartışma büyümesin... hocanın da iyi niyet göstereceği tuttu... hay allah...
    velhasıl, sınav terkedilmek üzere kapıya doğru yönelinmişken, biranda eteğe sıkışmış olan telefon kendini etek altından yere bacaklarımın arasına doğru salar... dolayıysla ağırlığına dayanamayan kablolar ve bantlar da... hoca gördü mü görmedimi diye düşünmeden dizlerin üzerine yere çökülür... bütün sınıfa seslenilir imdat diyee... herkes başa toplanır. biri eteğin altından telefonu cekip alır... ben kaldırılır. öğretmenler odasına götürülür ve bu olay... burda bitti sanmayın... akabinde uzun haftalarca çektiğim kurdeşen-isilik karışımı rahatsızlık da bi ömür hatırlamak zorunda kalacağım izler bıraktı.
    işte bu da böyle bir anımdır.
    0 ...