geçmişteki örneklere bakarak daha da anlamlandırılabilecek toplumsal realite halini alıveren olgu. hakikaten birçok buluşun kökünde, toplumsal yenileşme hareketlerinin dinamiğinde sıradışı kimliklerin hayat serüvenlerinin payını görürüz. hani şu ezberci eğitim sisteminin en büyük darbesi belki de özgür düşünen birey tanımayışında yatar. aykırı düşünmek, olgunun farklı pencerelerine girip çıkmak kabul edilmez/ desteklenmez. bu dediğim dedik yapı, peşisıra mağdurlarını da yaratır doğal olarak. halbuki toplumsal yenileşme, gelişme hareketlerine temel dinamiği aykırı düşünen farklı bakış açılarıyla olgulara zenginlik katan insanların katkısı yadsınamaz. tektip düşünceden/ kabulcülükten/ teslimiyetçilikten evrensel mana da bir yenilik nasıl beklenebilir?
bir kültürün içinde ortamı icabı özgür fikirlerin dolaşımı bu bağlamda olması gerekendir. özgür düşünen beyinlerin hapishanelerde, yahut beyin göçüyle çok uzaklarda olması o topluma bir şey vermez. eğitim siteminden başlayan olgu toplumsal sosyal yapının rahatlığıyla yeni fikirlere ortam yaratabilmelidir. unutmamalı ki, kültür-sanat-bilim-felsefe geniş açıdan bakabilen evrensel değerleri özümsemiş insanların aykırı dediğimiz fikirleriyle gelişti.
aykırı bilinçleri ötekileştirmek öcü olarak bellemek ve ondan korkmak kısır döngü tetikçisi. kültürel zenginlik düşmanı... es geçmemeli. yeni fikirleri desteklemeli! gelişmişlik için...insanlık için...