elli sayı önceki bir karikatürü ortaya sürerek eleştirilen dergi.
neymiş efendim? "vakit'in yazısal halinin, çizgisel hali"
vakit'in yazınsal hali mi?, çizgisel hal ne?
yani entelektüel görüneceğim diye kasıyorsunuz, komik duruma düştüğünüzün farkında değilsiniz.
levent kırca ve müjdat gezen'in referansına muhtaçsan, onlardan aldığın tek şey de "mizah muhalif olmaktır, eleştirmektir" gibi yılların geyiği bir cümle ise, bu senin bir çuval inciri denize döküp, çuvalı da kafana geçirip mizah eleştirmeniyim diye ortaya atladığını gösterir.
penguen ve uykusuz, internet kuşağının, sığ ve toplama bilginin temsilciliğinden başka birşey yapmaz. o düzeyde bir "iktidar eleştirisini" medyanın yarısı zaten yapıyor, bu yeni ve orjinal birşey değil. cafcaf'la birlikte bu dergiler de silinip gidecektir. ama cafcaf, mizahı henüz iyi becerememesine rağmen, bir ileri adımdır. bu dergiler ise marko paşa'nın, gırgır'ın, leman'ın mirascısıdır ve bu jenerasyonlar arasında siyasi eleştiri konusunda en başarısız olanıdır. ve dolayısıyla sol mizah geleneğinin geri adımlarıdır.
cafcaf'a iktidar yalakası demek, düpedüz kör cahilliktir. bu dergiyi alıp okuyan aklı başında biri, bu lafı söylemeye utanır.
size tavsiyem, derdiniz eleştirmekse internette sağda solda bulduğunuz tek karikatürlere bakıp sığ aklınızla bu dergiye sövmek yerine, bir iki sayısını alıp okuyun.
ben bunlara para kazandırmak istemiyorum diyorsanız, bana bir mesaj atın, ben alıp yollayayım size. okuyun, beğenmeyin, sonra verin veriştirin.
yazarlarına çizerlerine mesaj atın, sizden bir bok olmaz bırakın bu işleri deyin. emin olun, sözlüklerde falan yazdığınız ortaokul seviyesindeki saçma cümlelerinizden daha çok işe yarayacaktır, daha fazla ciddiye alınmanızı sağlayacaktır.
ama derdiniz türkiye'de mizahın her kitlenin ulaşıp anlayabileceği, yönlendirici, sarsıcı bir düzeye gelmesi değil de, "dinciler mizah yapmasın! onların var bizim de olsun mantığıyla olmaz bu işler" gibi zırvalardan ibaretse, buralarda mıy mıy etmeye devam edin.
evet dinciler mizahtan anlamıyor, yapamıyor bu işi. ben de bu başlık altında daha evvel yazdım bunu. ama cafcaf bir emekleme işidir, hatası kusuru boyunu aşmaktadır, bunu kabul ediyoruz zaten. zamanla cafcaf silinip gider, cafcaf'ın yaptığı hataları yapmayacak başka bir dergi çıkar ortaya. o da başka hatalar yapar, o da silinir, başkası gelir.
bu süreç, siz yırtınsanız da işleyecektir.
tekrar söyleyeyim; niyetiniz iyiyse, alın okuyun ve adam gibi eleştirin. değilse de aynen böyle devam edin.
ama ikisi arasındaki fark bariz bir şekilde ortadadır ve sizi tüm sığlığınızla kabak gibi ortada bırakmaktadır.