üzücüdür.
bir zamanlar bir ugur dundar vardı yaptıgı temizlik operasyonlarıyla yüreklerimizi agzımıza getirir, 'vay be demek ki "personelden başkası giremez" yazılı kapıların ardında bunlar bunlar da oluyormus' dedirtirdi. fırıncılardan pastacılara kadar bircok kameralı baskınlarda bulundu arena ekibiyle. sadece temizlik mi gorunurde olmayan ama ulkemizin acı gercegi olan sorunları haberleriyle aydınlatırdı. iste bu donemlerde taraflı tarafsız, besiktaslı-fenerli(belki galatasaraylıların degil ama) bircok insanın sempatisini kazanmıs bir haberciydi zannımca. şıklığı ve düzgün türkçesi de beğenilen taraflarıydı mutlaka.
zaman geldi geçti tmsf sabah gazetesine el koydu. yilmaz özdil'e sabah gazetesi dar geldiginden ayrılıverdi(nerden cıktı simdi yilmaz özdil. dur bekle filmin devamını izle). gel zaman git zaman doğan star tv i alınca yilmaz ve uğur kardeşler anahaber bültenine getirildiler. sivri yazılarından mütevellit yilmaz kardeşi duyan ürküyordu ama olsundu yanında uğur ağabey vardı o duruşunu bozmazdı. malum o donemin flash ismi birand, dil sürçmelerinden bayağı sempatik bulunuyordu ama insanın kulagi da şöyle akıcı bir türkçe konuşan bir spiker aramıyor değildi. uğur abi tam zamanında gelmişti. tabi gündem yoğun,sert, karışık. iktidarda ak parti. ak parti bir yandan patron doğanı rahat bırakmıyor bir yandan da ergenekon meselesinin üstüne gidiyordu bir yandan yerel secimler. ugur abi yilmaz kardes yayın hayatına basladı ama maalesef bizim zihnimizdeki ugur abi yok. yayın politakasının tarafsız olmadığı belliydi. doğrusunu soylemek gerekirse once takım elbise, kravat, mendil renk-desen uyumsuzlugu irite etti beni. ya birgün uyumlu giyinmez mi insan yok arkadas ugur abinin kravatlarını kim tercih ediyorsa işini cok kotu yapıyordu(neyse ki şu günler kravat uyumu gayet iyi). yayın politakasını anladık ama hafızalarda hep tarafsızlıgı kalan ugur abiye yine de toz kondurmuyorduk. patron doğandandır, kardeş yılmazdandır dedik geçtik. gün oldu dengir mehmet fıratla kılıcdaroglu duellosuna hakemlik etti yine normaldi daha sonra medyanın hakemi edasıyla kılıcdaroglu -melih duellosuna hakem oldu( kurt melih dahi guveniyordu). vay baktık ki ugur abi pek iyi niyetli gorunmuyor. ardından iktidara yonelik sürekli sagdan soldan taraflı haberler ardından muhafazakar insanları incitecek goruntuler ve de hepsi de sanki fuhus cetesi cokertilmis de onu haber yapmislar misali yapılan incitici haberler(öğrencilerin namaz kılma görüntüleri). gün gün insanların zihnindeki tarafsız imajı silindi, güven azaldı ugur abiye karsı. halkin inancını da kaybedince eee bi de o arada eşinin ergenekon idddianamesine girmesiyle battı balık yan gider deyip tarafsızlık benim işim değil deyip iktidara sağdan soldan saydırmayı hızlandırdı. iktidar partisi ne diyorsa tersini soyleyen kokuşmuşları çıkardı. tamam programa da cıkarırsın ama anlattıkları karşısında ilkokul cocugunun sevmedigi arkadası yere dusunce sırıtması gibi pişmiş kelle sırıtışı yapamazsın, içindeki "aferin sabih", "hadi baykal" nidaları mimiklerine yansımaz.
ama olmadı tarafsız beyefendi ugur abi gitti. tarafsızlık elbisesi, medyanın hakemligi birkac numara büyük geldi. maalesef bir ugur abi vardı diyeceğiz artık...