hayallerimizdeki kadına yüz yıl sarılmaktan daha keyifli dakikalardır.hayallere saygısızlık yapan hayal olsun!sevişmek, aşkın binlerce dönümlük kapatılmış arazisiyken aklımızın bir yerlerinde,o arazinin bir dönümünü bile kullanıp kenarında soluklandığımız birkaç dakika ne büyük keyif be arkadaş.dudaklarımıza yapışmış özlemle, baharı getirdiğimiz öpücüklerin sevgilinin tapınağında mumlar yaktırması tarif edilmez bir duyguymuş oysa.kadınların tanrı olduğu galya nın şatolarında başlasa bu karnaval, vezüv dağının eteğinde devam etse binlerce yıllık durulmuşlukla bir sigara yaktırsa ne büyük keyif!''küçüksün daha çok küçüksün''' deme bana sevgilim sevişebildiğim kadar büyürüm ben! bak! bir şehirden yatak yaptım sana, bulutları çarşaf çarşaf serdim omurlarının altına... öperken kızarttığın boynumu sarmakla geçirdim o dakikaları, kanı çözülmüş yarasaların öfkesi gibi vurduğun öpücükle oluşan mor lekeler boynumda bak, boğazlı kazak giyerek kapatmadım onları üstelik!sen üstünü giyinirken ben cebimden çıkardğım sigara paketine sıkıştırdım o dakikaları , apartman boşluğunda içime çekerim ardından...kaptan cook un keşfettiği, hamileliğin bazen ölümle sonuçlandığı güzel otaiti adasındaki kadınların seviştikleri korsanların haksızlık ettiği o dakikaları içime çekerim ben.grek tiyatrolarında şarkılar söyleyen şairlerin '' ey jüpiter seni kadınları yaratmaya kim zorlamış olabilir?insanlara daha iyi, daha sakin,tek kelimeyle, bizi kadınların saldırılarından koruyacak yollardan varlık tanıyamaz mıydın?'' dizeleriyle dışladığı seni ve o dakikaları ben sahiplenirim...
