kötü bir provakatör. haftalardır içinde bulunduğu amaçlı ve sistematik galatasaray tarihi tahrifatından kendi takımının yalan tarihine vakit ayıramamış olması aşikar.
nereden başlasam bilemiyorum. çünkü; lefter bartu de souza, şecaat arz ederken sirkatin kusuyor.
öncelikle şu diline doladığı fransız galatasaray lafından, asılsız monşer iddialarından başlayalım. dumouli palavrası balon çıktı. kendi de kabul ediyor bunu zaten. http://arsiv.sabah.com.tr/2005/02/19/spo114.html bu iftira böyle defalarca kanıtlanınca bu sefer ağzındaki sakızı değiştirip louis franchet d esperey yaptı. işte d'esperey in hayatı: http://tr.wikipedia.org/w...Franchet_d%27Esp%C3%A8rey bu adamın galatasaray lisesi yöneticilerine not yazdığı sadece ve sadece fenerbahçe forumları ve taraftar siteleri haricinde başka hiç bir interaktif ortamda ve tarihin tozlu raflarında bulunamamaıştır.
osmanlı'nın tanzimat ve meşrutiyet dönemlerini geçirdiği zaman diliminde dünyada yaygın olarak kullanılan dil fransızca, mekteb-i sultani'de eğitim dili olarak benimsenmiştir. şu anda da türk okullarında dünyaya entegre olmak amaçlı yaygın dil olarak kullanılan ingilizce eğitim verilmektedir. hepimiz hayatımızın bir döneminde ingilizce eğitim aldık. biz ingiliz miyiz? -hayır. ama lefter bartu de souza efendiye göre evet!
eğitim dili fransızca diye galatasaray'ı monşer ilan ediyorsan; fenerbahçe'nin maçlarını papazın çayırı'nda oynamasına ithafen fenerbahçe'nin yunan kırması ilan edilmesine sessiz kalacaksın.
geneli çapulcu-çorbacı takımından oluşan malum takım taraftarları galatasaray yöneticilerinin aristokratvari duruşlarına saygı duymak yerine bok atmışlardır. çok normal karşılıyorum. insan kendinde olanı sunar.
evet biri o zamanki kaptanınız rüştü, diğeri bu zamanki kaptanınız alex de souza. hani senin de nick inde esintilerini gördüğümüz, her fırsatta bir galatasaraylı topçuyla kıyasladığınız, pek kıymetli alex hazretleriniz. şehirde yaşamakla insan olunmuyormuş demek ki. bunları kınadıklarını söyleyenlere, gerçek fenerli bunlar değil diyenlere lefter bartu de souza'nın 30 kişilik galatasaray grubunun açtığı moskovalı aslanlar pankartını uç örnek olarak gösterebilirim. ve fakat; bu 30 kişi kendisince uç örnek olarak kabul edilmiyor ve tüm galatasaray camiasına mal ediliyor. şakşakçıları da 'wuuuhhuuu hacı ne güzel ayar verdin' diye gazlıyor.
lefter bartu de souza milliyetçilikten söz eden galatasaraylılara sözde ayar verdiğini zannederek tarihindeki büyük ömer çavuşoğlu lekesini unutuyor ve hayasızca saldırıyor. ömer çavuşoğlu denen düzeysiz herif 1993-1994 sezonunda galatasaray bayrağına yumruğunu geçirip 'galatasaray, yunan takımıyla oynasa yunanlıları tutarım.' beyanatı verdiğinde neredeydin acaba? -dur tahmin edeyim, portakalda aminoasittin.
emre belözoğlu'nun galatasaray'da oynarken karıştığı bir ölümlü trafik kazası sonucu ilk derbide açılan 'katil' pankartını görmezden gelen yazardır. yalnız fenerbahçe'ye transfer olduğu zaman canları ciğerleri yaptıkları yetmezmiş gibi bir de vice-captain lık verdiler. kendine göre doğruyu söyleyen, korkusuz yazarmış. pehh! işine geleni söyleyen; işine gelmeyeni söylemeyen, kabına göre şekil alan yazardır kendileri. http://4.bp.blogspot.com/...xMw/s400/Emre+Pankart.jpg
son olarak şu çok iyi bildiğini iddia ettiği fenerbahçe tarihinden de birkaç örnek verip, onun adına bu kabusu bitirelim.
öncelikle bir kulüp, başkanını niye gizlemeye çalışır ki? http://www.fenerbahcecumhuriyeti.org/Baskanlar.asp 1914-1915 yılları arasında fenerbahçe'de başkanlık yapan işgal kuvvetlerinin kukla sadrazamı -herkesçe bilinen adıyla- salih paşa, s.hulusi kezrak olarak anılmış. bu sansürün nedenini kendisine sormak lazım.
1916-1918 yılları arasında başkanlık yapan doktor nazım bey'in, enver paşa'ya gönülden bağlı bir ittihatçı ve de mustafa kemal'e suikast davasından idam edilen bir adam olduğunu söylemeye gerek yoktur heralde. bilmeyen de yoktur heralde.
linkte ethem bellisan, çanakkale savaşı'nda erenköy bataryasında şehit düştü gibi gösteriliyor. halbuki bu adam 1970'te eceliyle ölmüştür. haa mesleği askerliktir, kendisi subaydır. çanakkale savaşı'na katılmış olabilir ama şehit düşmemiştir.
ayrıca; fenerbahçe şehitleri yazıp google da arattığımızda hep aynı 13kişiye rastlarız. mekanları cennet olsun, nur içinde yatsınlar. verilen son şehidin tarihi 1917'dir. yani; 1. dünya savaşı yılları. yani; seferberlik yılları. yani; yaşına bakılmaksızın 45 kiloyu geçen her erkeğin silah altına alındığı yıllar. buraya link verip de senin şehidin fazla benim şehidim fazla tartışmasına girmek istemiyorum. hepsinin ruhlarına saygım vardır fakat; mekteb-i sultani'nin verdiği şehitler hasebiyle 1 dönem mezun verememiş olmasını görmezden gelip; asılsız iddia ve yalanlarla, taraflı ve tahrif edilmiş müsvettelerle fikir savunma arkadaşım!