türkiye deki cami fazlalığı

entry34 galeri
    12.
  1. şimdiye kadar neden hiç değinilmediğini sorguladığım ince konu.

    bu fazlalığı kimine göre kurcalamak veya dile getirmek antipatik gelebilir. konunun açılmış olması bile rahatsız ediyorsa bassın eksiye gerisini okumasın, zaten bu saatten sonra daha ne anlatmaya çalışayım ki sana? sonuçta herkesin kendi tercihi...

    şimdi efendim türkiye'de köy veya mahalle başına kaç tane cami düşüyor açıkcası bilmiyorum. fakat gözlemlediğim kadarıyla bence gereksiz bir fazlalık var. çünkü en azından 1'er taneden fazla olduğunu ülkenin her yerinde gözlemleyebiliyorum.

    şimdi inançlı insanlar açısından bakacak olursak öncelikle yaşlıları ele almalıyız. ülkemizde yaşayan müslüman bireylerin çoğu "tövbekâr müslümanlar" oldukları için haliyle belli bir yaştan sonraki yaşlılık günlerini camilerde geçirmekteler. fakat yaşlılığın getirdiği bazı sıkıntılarla birlikte ev-cami yolu gidip gelinemeyecek mesafe olmuş olabilir. dedem çok istese de camiye gidemeyebilir, üzülebilir. camilerin yetmemesi, cemaatin dışarda kalması gibi bir durum gözlemlemiyorum yani daha da fazla yapmaya gerek yok diye düşünüyorum.
    fakat başka bir yandan bakacak olursak eğer dedem "tövbekâr" değil de "özde" müslüman olsaydı, ergenliğe girdiğinden itibaren namazını kılsaydı, olmadı daha erken tövbe etseydi, o yol yürünemeyecek mesafeye ulaşana kadar yeterince o yolu yürümüş olurdu. yürüyemediği zamandan itibaren de evinde ibadetine devam ederek ölümünü bekleyebilirdi. eğer çalışmaktan zaman bulamadığından gençken ibadet edemedi kısmına değinecek olursak bence yanlış yapmış olurdu. çünkü insan her işi yapabilir fakat ibadetini de devam ettirmek zorundadır. bu sonuçta maneviyattır ama ben o konuyu zaten irdelemiyorum, sen sadece ibadetini yapsaydın elbet allah sana bir yol gösterirdi diye düşünüyorum. kuran'da sana şartlar sunmuş; islamın ve imanın şartları diye. "sadece bunları yerine getir öbür dünyada mükâfatlandırılacaksın" diyor. ayrıca "burası hiç bir şey değil asıl dünya öbür taraf" mesajını da açık açık sunmuyor mu? belki de ben öyle algılamışındır bilemeyeceğim...
    ben de o zaman dedem kusura bakma ama sen de bu dünyaya çok bağlanmışsın, bu saatten sonra da gitmeyiver camiye demek zorunda kalacağım...

    şimdi olaya bir de diğer yüzünden bakarsak cami'nin sağladığı istihdam sadece 1 olacaktır. belki 2 en fazla 3 olur bu rakam. devletin yaptırdıkları dışında hayırsever amcalarım, siz bu cami binası yerine okul binası yaptırsaydınız, minarelerin yerine tahta masa sıra boya kitap kalem alsaydınız daha mı çok yoksa daha mı az hayır işlemiş olurdunuz bunun muhakemesini yaptınız mı hiç? bence daha fazla sevap işlerdiniz. neden mi?
    şu ülkenin sadece doğusunda değil, batısında da kuzeyinde de güneyinde de öyle yerler var ki okula gitmek için saatlerini harcamak zorundasın. orada kaç tane çocuk okuma hasreti içerisinde bunu biliyor musun? o çocukları görmek için eğitim gönüllüleri vakfına sadece bir göz atabilirsin. ben üyesi falan da değilim, reklam yapmıyorum. çoğu üniversite öğrencisi olan gençler, okuma hasretindeki çocuklara nasıl yardımcı oluyorlar diyorum bak sadece 1 gün göz at. ayrıca bu ülkede kaç tane öğretmen atama bekliyor haberin yok. kpss sınavında 1. olan adam atama alamıyor bundan haberin var mı? camiden daha fazla istihdam da sağlayacaksın. bunun öğretmeni var, müdür yardımcısı var, müdürü var, hademesi var, çaycısı var... kaç ailenin karnının doymasını sağladın görüyor musun? ayrıca çocukları sevindirdin. zaten biz çocuklarımız için yaşamaz mıyız ki? üstüne üstlük ilmi getirmiş oluyorsun, ilim en büyük sevaplardan değil mi?

    (bkz: bu da mı günah)*
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük