göğsümüzün kabarmasıdır. *
güzel tespit yapılmış yalnız, saydığın ülkeler kadar asla eğitim seviyemiz yüksek olmadı. bu ülkede her sene okul kayıtlarında velilere okula yardım etmedikleri için, çocuğunuzu kayıt etmiyeceğiz, edemiyoruz dendi. gençler büyürken sürekli maddiyat kazındı beyinlerine. televizyonlarda ne idüğü belirsiz (edebiyat öğretmenim'in buna çok güzel bir açıklaması vardı; sizin şu anda televizyonda veyahut dergilerde gördüğünüz, magazin yıldızları, süper zenginler, kurtuluş savaşı yıllarında kurtuluş savaşına katılmayan ailelerin evlatlarıdır.) kişiler tarafından kültürleri asilime edildi. sürekli kaos, para kazanma hırsı, yan gelip yatarak her şeye sahip olmak, ancak televizyonlarda görebileceğimiz lüks hayatlar, yalan ilişkiler, büyütülerek gençlerin beyinlerinde yer etti. şimdi soruyorum böyle büyüyen bir kişi, sanata, spora nasıl önem verir ? sanatı ismail yk dan öğrenen, bir genç nasıl olurda ilerde bir müzikal verebilir? tabiki saydığın ülkelerin bazılarında böyle sanatçılar bulunmakta ve televizyonlar onları lanse etmekteler. yalnız o ülkelerin, özellikle avrupa ülkelerinin eğitim sistemi bizim eğitim sistemimizin katbekat üstünde. bir öğrenci fende başarılı ise fen dallarında, spor da başarılı ise spor dallarında burs verilmekte. benim üniversite öğrencilerim belediyeden burs almak için afedersiniz götünü yırtmaktalar. nitekim bir yerden değil en az 4 5 farklı yerden burs alarak devam etmekteler okul hayatlarına.
bir avrupalının veyahutta bir amerikalının elindeki imkanlar, hükümetler tarafından, güzel ülkemizin evlatlarına verilseydi, 12 eylül ismi verilen olaylarda binlerce genç beyinlerimiz hiç yerine hayatlarına veda etmeselerdi, ne şu andaki siyasi çöküşü nede ilim ve fen de çöküşü yaşardık.