bir devletin ceza hukuku toplumunun vicdani değerleriyle örtüşmüyorsa silahlanmayı engellemek suçu azaltmaz arkadaş. sen avrupa'da tecavüze 5 yıl veriliyor diye türkiye'de de 5 yıl verirsen bırak ateşli silahları istersen halkın elinden ekmek ve meyve bıçaklarını dahi al. varsın eliyle bölsün, eliyle soysun de. istersen kasapların bıçak kullanmasını dahi ruhsata bağla. senin suçluya verdiğin ceza mağduru ya da mağdurun yakınlarını tatmin etmiyorsa ve mağdur olan kişinin gücü varsa kendi hukukunu yaratır ve kendi adaletini uygular arkadaş. lan geri zekalılar demek lazım bunlara. avrupa'da tecavüze uğrayan kızı bekaretini kaybetti diye köre, topala, 3 çocuklu dula mı veriyorlar da sen onlardaki ceza hukukunu alıp türkiye'de uyguluyorsun. ne alakası var bu entry ile başlığın derseniz başlık altındaki yorumlarda karşı çıkanlar genellikle kişinin kendi adaletini uygular endişesini yansıtmış. ben de diyorum ki bunun bireysel silahlanmayla alakası yok bunun nedeni ceza hukukunun halkın genel vicdanına uymamasıdır.
şimdi peki bu bireysel silahlanmayı savunuyor muyum? tabiki hayır. siz o düğünde, maçtan sonra falan kurşun atan geri zekalıların aşırı sevindiği için mi bunu yaptığını sanıyorsunuz? alakası yok. adam heveslenip silahı alıyor. polis değil, asker değil, derin devlet değil, mafya değil bu adam. e haliyle silahı kullanacağı bir alan da yok. lan silahı aldık ama hiç de kullanamadık şöyle düğün, maç falan bir bahane olsa da sıksam diye bekliyor. çözümü basit. maganda cinayetlerini normal cinayet kapsamına alacaksın. hiçbir kaza bela çıkmasa dahi öyle magandalık yapanları tespit edip hem para cezasına çarptırıp hem de silahını alacaksın. bir daha da ruhsat vermeyeceksin.
en son olarak devletin silahlanmayı engellemesini savunur muyum? hayır. buna hevesi olan öyle ya da böyle bu silahı temin ediyor. silah kaçakçıları zengin oluyor. sonra o kaçak silahla bir suç işlenince de silah kayıtsız, mermi kayıtsız e balistik raporu bir işe yaramıyor. kimlik tespiti imkansız. suç oranı değişmezken faili meçhul suç oranı artıyor sadece. ha yine de insan belinde silah olunca saçma sapan bir güven gelir, silah olmasa asla yapmayacağı bir işe silah olunca cesaret edebilir bu olumsuz yönüdür ama yine de insanların silahlanmasını meşru müdafa hakkını devlet kısıtlayamaz. gerçi türkiye'de meşru müdafa durumu da tartışılır ama neyse. adam tam anlamıyla meşru müdafa ile birini öldürse bile hakim sırf karşı tarafın öfkesi dinsin diye yine en az 1 yıl hapis cezası veriyor. adam da ondan sonra ne nitelikli memur olabiliyor ne ne adam gibi bir öel sektörde çalışabiliyor. kısacası adamın zaten hayatı bitiyor. meşru müdafa yapıp da onu öldüreceğime bıraksaydım da o beni öldürseydi keşke dedirtiyor türkiye'nin hukuk sistemi adama. sonra da adalete bırakın. sen bırak kardeşim ben gücüm yettiği kadar kendim çözerim işimi. madem devlet beni savunma ve koruma işlemini gerek güvenlik gerekse hukuksal olarak tam yerine getiremiyor bari bıraksın da ben kendimi savunabiliyim.