gel bakayım sen buraya dedim kendime, ne derdin var benimle! jiletlesen bileklerimi, bir yardan aşağıya atsan beni, en koyu girdapta boğsan, bataklık kurbağalarıyla arkadaşlık ettirsen bana, bu parmaklarımı tek tek kırsan ve bunları yazdırmasan yine de bu denli yaralayamazdın beni. rahat bırak beni kendi koynumda, senin yolların cinnet kapılarına açılıyor ve her kapıdan geçişte yine karşıma çıkıyorsun. hep öyle mağrur...