kuran ve sünnetin bir bütün olduğu gerçeği

entry12 galeri
    ?.
  1. Islam tarihi içinde sünneti kaynak olarak kabul etmeyip inkar eden herhangi bir mezhep mevcut olmamıştır. Sünnetin şer'î delillerden olduğu herkes tarafından kabul edilmiştir. Ancak sünneti prensip olarak kabul etmekle beraber, onun yazılı belgeleri demek olan hadislere yer yer itiraz eden kişi ve gruplara rastlanagelmiştir. Bu itirazlara gerekçe olarak da Kur'an-ı Kerîm'in ön plana çıkarıldığı görülmektedir. Mesela ashab-ı kiramdan imran ibni Husayn radıyallahu anh, Hz. Peygamber'in sünnetinden bahsetmekteyken adamın biri:

    - Ey Ebü Nüceyd! Bize Kur'an'dan bahset! demiştir. Bunun üzerine imran:
    - Sen ve senin gibiler Kur'an'ı okuyorsunuz (değil mi?). Bana, namazdan, namazın içindeki davranışlardan bahsedebilir misin? Bana altının, sığırın, devenin ve diğer malların zekatından bahsedebilir misin? Fakat sen yokken ben peygamberle beraberdim, diye çıkışmıştı.

    Daha sonra imran, adama Hz. Peygamber'in zekat konusundaki açıklamalarını anlattı. Adam bunun üzerine:
    - Beni ihya ettin, Allah da seni ihya etsin! dedi.

    Olayı bize nakleden Hasan-ı Basrî demiştir ki "Bu adam daha sonra müslümanların fakihlerinden oldu"

    islam ümmetinin kimlik ve kişiliğini dokuyan yorum, Hz. Peygamber'in yorumu yani sünnetidir. Bu sebeple sünnet, islam'ı anlama, kavrama ve yaşamada vazgeçilmez en doğru ölçü ve yorumdur. Onun verilerine yani hadislere yöneltilecek hiçbir tenkid, sünnetten uzak kalmayı haklı kılamaz. Bir başka ifade ile ne sünnetsiz müslümanlık olur ne de sünnete rağmen müslümanlık
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük