yanındaki sevdiğin takıntı yaptığın insanı çok fazla önemseyip kendi yaşamının önüne koymak suretiyle kendi hayatını yaşayamamak. nevi şahsına münhasır bir tavırla onu düşünmek, düşünmek ve düşünmek... onu takıntı yapıp gözünde çok büyüterek kendine zarar vermeye başlamak psikolojik bir sorun. olması gereken kimsenin kimse için birincil olmaması. bu bir egosal dışavurum yahut paylaşımsızlık içeren bireysellik değil. tam tersi insanın önce kendisiyle barışık olması babında mühim bir olgu.
insan, önce kendisi için yaşamalı. anneler bazen o kadar üzerine düşerler ki çocuklarının kendi yaşamları sınırlanır. bu az biraz bizsel yetiştirme tarzıdır. halbuki akıl başa gelince durumdan dönülmek istenir. fakat geçen zaman geri gelmez.
akıl, önce insanın kendi yaşamının mühimliğini teyit ediyor. gerisi sonra gelir. mutluluk için... tatmin için... huzur için...işin diğer kısmı yıpranmayla sıkıntılardan sıkıntı beğenmek...