ilk fotoğraflarınıza bakıp bi boka benzemedi lan diyorsanız hemen bırakın o işi.
fotoğrafçılık ikiye ayrılır.
yeteneği olup fotoğraf özelliğini öğrenenler.
bir de yeteneği olmayıp sadece fotoğrafçılığı öğrenenler.
ilk kategorideki büyük işler yapar, herkesi kendine hayran bırakır.
ne tarz fotoğraf olursa olsun hakkını verir.
her türlü makina ile gerekli şartları olgunlaştırıp hedefe kitlenerek başarıya ulaşır.
(bkz: ateist imamin abdest sarabi)
ya ikinci kategori?
aile toplantılarını, ağaç çiçek börtü böcek ev, tatile gittiğinde bikinili fotoğraflarını çekip aynanın karşısına geçip fotoğraf çeker.
arkadaşları der bir vesikalık fotoğrafımı çek, kurban olayım.
özellikle düğün salonlarındakiler, fotoğraf stüdyosunda çalışan gettolar bu tarz kişilerdir.
öğrendikleri ezberler ile hemen databasesindeki veriyi karşılaştırıp otomatik ezberini konuştururak ortamı değerlendirir.
oysaki gerçek fotoğrafçı her ortama göre yeni bir hesaplama yaparak fotoğrafta ne görmek istiyorsa onu verir.