güzel ülkemiz türkiye'yi battığı bataklıktan çıkararak adeta bir şantiyeye dönüştürerek şaha kaldırıp, küresel ekonomik krize karşı dim dik ayakta tutup, dış politikadaki onurlu duruşu ve ülkemize kazandırdığı prestiji sayesinde halkın helal oylarıyla iktidar oldurmayı sürdürdüğü dinamik ve reformcu kadrosuyla halk nazarında * edindiği sevgi ve gurur dolu yeri kimsenin dolduramayacak olması durumudur.
memleketime giderken direksiyon salladığım kara yollarında, akrabalarıma misafirliğe giderken misafir olduğum başbakanlık toplu konut idaresi tarafından inşa edilmiş güzel konutlarda, yabancı tv ve gazeteleri takip ederken gözlemlediğim saygıdeğer izlenimde ve daha nice yenilik ve güzel icraatlar sayesinde aldığım kaliteli hizmetlerde bir güzel ülkemi hatırlıyorum bir de seni sayın başbakanım.
ergenliğini tamamlayamamış üniversiteli amsalak delikanlıların farklı görünmek adına kötülediği, yıllardır süregelen bürokratik oligarşik düzenin kendilerine sağladığı haksız menfaatleri elinden bir bir alınarak hakkı olan halka devredildiğinde çemkiren soysuzların iftiralar attığı, elinde medya gücünü bulunduran para babası baronların gırtlağına bir bir asılıp onların ülke üzerindeki ayan düzenini yerle bir edip adaletli bir anlayış ve düzen getirdiğinde kriz tellallığı yapan kalemşörlerin küfrettiği, demokrasi için mücadele verip bu yola baş koyduğunda şanlı ordumuz içindeki kan emici cuntacıların cuma namazı kıldığın caminin minaresinin alemine savaş jetiyle bilinçli olarak zarar verip göz dağı vermeye çalıştığı sayın başbakanım seni her platformda ezdirmeyeceğiz, arkanda duracağız, sen bizim geleceğimize dahi bir armağansın, evlatlarımız da senin sevginle ve idealinle büyüyecektir.
senin sayende öğreniyoruz ki; dinimizin ulu peygamberine sövenlerin kim olduğunu, katliamları anaların ağlamasına değişmeyen zihniyetin kimlere ait olduğunu, meydanlarda ip sallayacak kadar çuvallayan siyaset adamlarının kimler olduğunu...
