kur'an, bilindiği üzere Allah tarafından görevli melek vasıtasıyla peygamber olan hz. muhammed'e indirilmiş kitaptır. bu mukaddes kitap, kendi içerisinde de belirttiği üzere; apaçık ve üzerine başka hiç bir söz(hadis) gerektirmeyecek bir kitaptır. ancak ne yazıkki bazı kendini doğa üstü gören ya da inançlarında yoldan çıkıp 'ben' kimliğine bürünenler tarafından, yorumlanmak istenmiştir. işte buna da tefsir denir. fakat sorun şurda, 1400 yıl önceki cahiliye döneminde inen kur'an bizzat peygamber tarafından tefsir edilmemişken ya ad her hangi bir tefsir yazılmamışken, daha sonradan bir sürü yorumcu çıkagelmiştir. dostlar, kur'an kendisi kendi içerisinde diyor;
sizden öncekiler(hristiyan ve yahudilerden), niceleri kendi rahipleri tarafından kandırılmıştır. bunlar, para karşılığı Allah'ın ayetlerini değiştirmiş ya da eksiltmişlerdi. siz sakın onlardan olmayın.
iş bu ayette geçtiği üzere, zaten açık olan kur'an, ki öyle de olmalıdır zaten sonuçta gönderen Allah ve gönderdiği cahiliye devri toplumu ve o dönemki tüm insanlık, günümüzde ne yazıkki tefsirciler tarafından insan eliyle tekrar yorumlanmıştır.
hadis ise, bunlardan da beter bir mevzu olup iddiaya göre peygamber'i gören ya da göreni gören tarafından peygamber'e atfedilen hadiselerin yazımıdır. bunların doğru olma ihtimali de yanlış yada uydurulma ihtimali de aynı orandadır. fakat bilinen bir gerçek var ki o da çoğunluğunun uydurma olduğudur ki sırf geçen sene diyanet işleri 14.000 adet hadis'i gerçekliğinde şüphe vardır diye ayıklamıştır.
size bir gerçek de peygamber'den gelsin; resul, kendi döneminde yazılan hadisleri tek tek toplatıp imha etmiştir ve benden sonra tek bir gerçeğe bağlanın o da kur'an'dır demiştir. yani ne tefsir ne de bilmem ne efendi ya da hoca. hatta, peygamber'in bu tavrını gören 4 halife de kendi dönemlerinde hadis yazımını yasaklattığı gibi, hz. ömer döneminde yazılanlar bilhassa toplatılıp yakılmıştır.
ilk hadis kitabı ne zaman yazılmıştır biliyor musunuz? peygamber'in vefatından 200 yıl sonra! yani bir söz 200 yıl sonra ne derece sağlam bir şekilde kalabilir varın siz düşünün. daha da komiği, kur'an ile çelişen o kadar çok hadis vardır ki bunları söyleyenleri görseniz şu anda en çok doğru hadis naklettiği söylenen kişilerdir.
Hadis: ''Cemaatle kılınan namaz tek başına kılınan namazdan 27 derece daha üstündür.''
Buhari Ezan 30, Müslim Mescid 249, Muvatta Cemaat 1
Eğer ki bu hadisin Kuran'la, başka bir hadis veya mantıkla çelişkisini göremiyorsanız, yine de uydurma olduğunu söyleyebilirsiniz. çünkü Kuran'da böyle bir bilgi yoktur. Misvakla(diş fırçası yerine kullanılan bir ağaç kökü) alınan abdestin, sarıkla kılınan namazın yirmi yedi veya yetmiş kat daha sevap olduğunu söyleyen hadisler de böyledir.
Hadis: ''Sol elinizle yemeyiniz, içmeyiniz. çünkü Şeytan sol eliyle yer, içer.''
Hanbeli 2/8,33
Bazı gelenekçi dini grupların kurslarında sol elle yemek yiyen çocukların elleri dayaktan şişirilmekte, yüzü koyun yatan çocuklar dövülüp gece yarısı kaldırılmaktadır. çocukların psikolojisini bozan bu uygulamaların sebebi ise bu ve benzeri hadislerdir.
Hadis: ''Tüm kara köpekleri öldürünüz. çünkü onlar Şeytan-dır.''
Hanbeli 4/85,5/54
Kuran'daki Kehf suresinde gençler ve köpekleri anlatılır. Bu gençler övülmekte ve köpeklerin aleyhinde hiçbir şey söylenilmemektedir. Bu ayetleri eğer hatırlamazsanız, Peygamber döneminde köpeklerin mescidde dolaştığına dair hadisi de bilmiyorsanız, bu hadis size mantıksız da gelmiyorsa, sırf Kuran'da geçmeyen bir şeyi dine ilave ettiğine bakarak bu hadisi ve köpekler aleyhine diğer hadisleri reddedebilirsiniz. Bu tarz hadisler yüzünden köpeğin abdesti bozduğu gibi uydurmalar üretilmiş ve insanlar hayvanlar alemindeki en yakın dostlarından uzaklaştırılmışlardır.
Aslında hayvanlar alemiyle ilgili uydurma hadisler çok fazladır. Örneğin bir hadiste horozun melek gördüğü için öttüğü, eşeğin şeytan gördüğü için anırdığı söylenir. (Sahihi Müslim) Farenin aslında Yahudi olduğu, bu yüzden deve sütü içmediği başka bir hadistir.(Sahihi Müslim Zühd) Karganın sapkın(fasık) olduğu da hadistir.(Buhari 59/16, Hanbeli Müsned 2/52) Devenin şeytandan yaratıldığı biyolojiye (!) ışık tutacak bir hadistir! (Hanbeli Müsned 4/85) Kedinin aslanın aksırığından, domuzun filin aksırığından yaratıldığını iddia eden hadisler de vardır. (El Mecruhin 1/101) Tüm bu hadisler Kuran'da geçmeyen uydurmalarıyla dinin mantıksız sanılmasına sebep olmuşlardır. Şimdi sadece Kuran’dan din anlaşılmaz diyenlere soralım. Sizin dini anlamadaki yönteminize göre hadisler dinin kaynağıdır. O zaman sizin yönteminize göre en güvenilir hadis kitaplarında geçen bu izahları da kabul etmeniz gerekir. Kabul ediyor musunuz? Kabul etmiyorsanız, sadece Kuran'ın güvenilir olduğuna ve o zaman dinin Kuran’dan anlaşılması gerektiği sonucuna varırsınız. Eğer bu hadisleri kabul ediyorsanız, ne diyelim, hayırlı olsun!...
daha komik olanı ise, kimileri kur'an'da yazmayanları haram diye nitelemişlerdir. mesela köpek eti yemek haram derler. ya tamam köpek eti ben de yemem ve çoğumuz yemeğiz belki hatta tiksindik bile bunu okurken ancak çin'de adam yiyor ve sen bu adama kur'anı anlatırken köpek eti yiyemezsin diyemezsin çünkü haram değil. kur'an der ki:
Allah'ın haram etmediğini haram, helal etmediğini helal etmeyiniz. bu kur'an, size herşeyi apaçık açıklıyor. kur'an inerken sorduğunuz sorulara cevap verilecektir, fakat diğer hususları sormayınız çünkü onlar size serbest bırakılmıştır.
yani domuz'u haram yazan yüce Allah; köpeği, eşşeği veya diğer bir başka canlıyı yazmaktan aciz mi? kur'an içerisinde size haram kılınmayan mevzularda, serbestsiniz de diyor zaten çünkü Allah insanın ne kadar sabırsız ve zayıf karakterli olduğunu bildiğinden, üzerine fazla yük yüklemekten kaçınmıştır.
daha niceleri bu konuya örnek olarak verilebilir. hatta öyleki, cemaatler ve bildiğiniz en bağlı cemaatler kendi toplantıları esnasında sürekli olarak bilmem kim efendi veya bilmem ne hazretlerini tartışırlar. fakat asla hiç bir toplantılarında, türkçe olarak kur'an okunmaz! arapça olarak nice dualar edilir veya ayetler okunur ki bu güzel bir şey sonuçta Allah'ın kelamıdır buna lafımız olamaz ancak sen ne dedini anlıyor musun? hayır. o zaman önce türkçe'sini oku ve anla, sonra istersen potekizcesini oku.
