1960lardan başlayarak günümüze kadar gelen genel olarak bütün siyasetçileri, bürokratları ve akademisyenleri karşılayan cümle.
ancak parti grup toplantılarında kükredeğimiz (sadece bu konu değil ülkemizin aleyhine yurtdışından yapılan her şeye) dışarıda "dostum" dediğimiz (bkz: dostum berlisconi) (bkz: dostum karamanlis) (bkz: dostum chirac) kişilerin her seferinde ayak oyunları yaptığını görmemize rağmen, işi diplomasi ile değil rüşvet vererek (bkz: thy'nin uçak alım ihalesinin airbus'a verilmesi), ticari malları boykot etmekle tehdit etmek alışılagelmiş "türk işi" bir diplomasi olmuştur. 1 mart tezkeresi'nden önce abd ile sorumluluk pazarlığı, masada bulunma ve etkinlik pazarlığı yapacağına "1 milyar dolar hibe mi? 8 milyar dolar kredi mi?" şeklinde pazarlık eden ve buna diplomasi diyen büyüklerimiz sağolsunlar. şu anda yapılan popülist yaklaşımdır. şimdi bile başladı yok efendim aslında bi şey olmazmış, senato'dan geçmezmiş, oradan geçse bile anayasa mahkemesi iptal edermiş. başladık şimdiden altı delik bardağın yarısının dolu olduğuna inanmaya ve bardağın dolu tarafından bakmaya. lobi faaliyetlerinizi sadece yahudi lobisi üzerinden yapmaya çalışırsanız bu gibi sonuçlarla karşılaştığınızda şaşırmamalısınız. ulusal lobinizi geliştirmeniz gerekir. grup toplantılarınızdan bağıracağınıza atlayın uçağa paris havalimanı'ndan bağırın. beceriksizliğinizi bağırarak, kükreyerek örtemezsiniz. adam gibi diplomasi trafiği yürütün başka bir şeye gerek yok.