recep ivedik sözlükte hep muhalif olarak eleştirilen bir film. ben tv8 de ilk programında izleme fırsatı buldum. ve en beğendiğim karakter recep ivedik idi. gerçi orada karakter bile değildi. fakat çok tutuldu ve orada gerçekten güzel bir parodiydi. fakat sonra ne atv de olan hali ne sinema halini beğenmemiştim. ilk filmin fragmanı çok güldürdü. en komik sahneler fragmana yerleştirilmişti. ilk film gittik ve baya güldük. sonra zaten efsane halini aldı. herkesin bir beğenisi olduğu aşikardır. kimi cem yılmaz a güler. kimi hala eski türk sineması filmlerine güler. kimisi mr.bean veya jim carrey gibi absürd komedilere gülerler. sonuçta herkesin bir espri anlayışı veya güldüğü şeyler vardır. burada ''siz recep ivedik izliyorsunuz zeka seviyeniz espri anlayışınızı seveyim'' şeklinde bir tavır sergilemek sığ bir yaklaşımdır. türkiye suları içinde herkes belgesel izliyor. yabancı dizileri takip ediyor. kültür, sanat ve tiyatro hatta operaya gidiyor. türkiye de komedi niteliğinde veya komedyen olarak kimler var. okan bayülgen, beyazıt öztürk, ata demirer, şafak sezer, cem yılmaz, yavuz seçkin, şahan gökbakar, yılmaz erdoğan gibi isimler ilk akla gelenlerdir. cem yılmaz ı gülenleri eleştirenler stand-up gösterilerinden sürekli aynı muhabbetleri döndürdüğünü söylerler. bir tat bir doku videolarını izlerseniz zaten bunu net olarak görürsünüz. yine beyazıt öztürk ilkokul esprileri kıvamında sürekli kendini tekrar ettiğini görürsünüz. ata demirer ve yavuz seçkin zaten taklit üzerine bir komedi yapıyor. şive ve ünlü taklitleri üzerine bir bina kuruyorlar. ata demirer ''tek kişilik dev orkestra'' gösteri ile akıllara yer etti. şimdi aynı taklitleri yapsa belki yine gülmeyeceğiz ve sıkacaktır. şafak sezer küfür ile komedi yapmaya çalışan ikinci sınıf bir komedyen olarak eleştirilir. okan bayülgen showman komedyen olmadığı söylenir. millet ile dalga geçerek kendince komik olmaya çalışır. şahan gökbakar recep ivedik haricinde bir numarası olmayan basit espri adamı olur. yılmaz erdoğan güzel filmlere imza atar fakat komedyen değil biraz daha ağır takılan veya güldürürken düşündüren bir tip. komedyenlerimiz bu şekilde sınırlandırıp ve eleştirmek adet olmuştur. sonuçta herkesin bir zevki vardır. sırf 176 küsür tanımın çoğu recep ivediğe gömme şeklinde olmuştur. bu kadar sevmediğiniz bir şeyi bu kadar dillendirmek aslında ona ne kadar ilgi duyduğunuzu gösterir. bir anlamda reklamın iyisi kötüsü olmadı. merak unsuru uyandırdı.
filme gelecek olursa bugün izledim. fobim olmadığın için ''recep ivedik tarzı'' filmleri sevecek veya önceden seven kişiler için izleyip vakit geçirilecek bir film olmuş. ilk bölümünde espri ve kurgu olarak çok uzakta görülmüştür. ikinci film ben beğenmemiştim. biraz o kıvamda bir film olmuş. iki üç yere gülebildim. ikinci filmde yoga sahnesini beğenmiştim. bu serisinde ise karate sahnesine en çok güldüm. genelde millet orada koptu. yine aparatif olarak filmin girişinde mezdeke bölümü ve orada dönen üç harfli muhabbeti biraz zorlama olsa bile yine güzeldi. benim komik olmasa bile beğendiğim bir sahne ise profesöre ayar verdiği sahneydi. izleyenler görecek ben bile helal olsun diyesim geldi. bu serinin bir konusu olmaması ve zorlama çekildiği bariz belli. artık ne olur bir seri daha çekmesin diye yalvarma moduna geçtik. biraz ''git kendinden daha çok nefret ettirmeden'' şeklinden bir moda dönüştü. ikinci filmden ve reklam filmlerinden sonra iyice soğuttu. filmin recep ivediğin içinin sıkılması şeklinde salak bir konusu olması filmin ne kadar kaliteli olduğunu gösteriyor. recep sıkıldı aman düzeldi şeklinde devam ediyor. yine çok güzel hareketlerin skeçlerini tercih ederim. onlarda belaltı muhabbetler dönüyor. hiç olmazsa konu değişiyor. gerçi bu bölümde küfürleri baya azaltmıştır. belaltı espri neredeyse yok gibi bir haldedir. genelde iğrençlik ve el hareketi çekme üzerine kuruludur. bir sürü çoluk çocukla izlediğim için kime hitap ettiğinin anladım artık. iyice çgh ler kıvamına döndü. filmde bir tane hata vardı ki nasıl gözden kaçılmış anlamadım. recep ivedik kalçasından vuruluyor sonra hemen rahat rahat oturabiliyor. yine babaanne den bahsediliyor ama ilk bölümde ki sibelden hiç bahsedilmiyor. devam filmi mi yoksa başka bir macera şeklinde mi anlayamadım.