bu ülkede çok tartışılması gereken işçilerimizdir. Şimdi bakınız size, tekel işçisini tekel işçisinin ağzından anlatalım. Bu konferans özel bir üniversiteye söyleşiye gelmiş 3 tekel işçi abimizin ağzından, benim üslubumla anlatılmıştır. Özel bir üniversite olması sebebiyle söyleşiye katılan kişi sayısı ilk konuşan abimizin saydığına göre 33 kişi başladık 4 tanesinin tuvaleti geldi ve çıktı, 3 tanesinin işi vardı. Fakat yüzleri ak, parlayan gençlerdik orada, öğrenmek isteyen, sorgulayan ve biraz da isyan eden.
" Çocuklar siz öncelikle bu okulun kıymetini bilin, türkiyedeki en iyi okullardansınız. ben izmirde yaşadım 45 yıl, izmirde çalıştım 17 yıl tekelde. aslen diyarbekirliyim, kürdüm. şimdi bize herkes diyor ki oh abi 3500 milyar alıyormuşsunuz, hala grev yapıyorsunuz. Benim aldığım maaş, 1200 lira, üniversite okumuşla benim aramdaki fark da taş çatlasa 100 liradır, kıdem olayları falan siz daha iyi bilirsiniz. Hükümet diyorki ben onları 4c ye geçirdim, ben 4c'ye de geçmedim daha çocuklar, eğer geçmek istersem dilekçe yazıcam hükümete peşkeş çekip, onlar kabul ederlerse 4c'ye geçicem. Ben şu anda işsizim. bugün 59. gündeyiz sanırsam ki, çocuklarımı özledim. Ben çok memnundum çalıştığım işyerinde. Hani diyorlar ya yatarak para kazanıyorlar diye, biz hamalız, ne zaman mal gelir, ne zaman tütün gelir, ben o zaman iş yaparım anca. Bize gelen mal yokki ben neye çalışayım, napabilirim yani. Hükümet 4.5 ytl mal olan bir tütünü 30 sente amerikalıya satarsa, sonra tekel zarar eder tabi. tekelin zarar etmesinden benim ne kabahatim var, suç sadece ucuza tütünümüzü verenlere. izmir'e kota koydular bide, biz ellerimizle tütünü ne olduğunu bilmediğimiz arabalara yükledik, kim bilir kime gitti o tütünler. Ben hamalım, iş olursa sırtımda taşımak görevim benim."
Ortadaki daha bilgili olduğu belli olan abi söze giriyor. "ben, bizim direnişimize ekmek getirdiklerinde utanıyorum. Ben sendikama her ay 17 yıl boyunca prim vermişim, parasını vermişim, benim sendikam bana çadırdan başka birşey vermiyor. Benim sendika başkanım, gidiyor başbakana yalvarmaya. sen gitmeyeceksin o gelecek. ki gelmesine gerek de yok. bakın kumlu açıklama yapıyor. aman başbakanım buraya gel işçilerimizle konuş. yahu kumlu koskoca başbakan niye gelsin bizim yanımıza, senin görevin ne arkadaşım? istifa et o zaman biz başbakanla konuşuruz. biz de hatalıyız. herkes çadırın içine pusmuş, yemek geliyor yiyoruz. böyle direniş mi olur arkadaşlar. soğukta donacağız o çadırlara girmeyeceğiz. biz her gece çaylar,türküler, ben utanıyorum. Vatandaş çadırlara giremiyor artık, çekiniyor. biz buraya sıkıştık kaldık, büyüyemedik, bunları büyütecek olan gençler, yani sizlersiniz. ben çoğunuzu o meydanda gördüm ve bilgilerinizle aydınlatıyorsunuz bizi.
masanın sağında oturan, kızı da aynı üniversiteyi burslu kazanmış tekel işçisi abimize geliyor sıra."önce okulunuzun kıymetini bilin, benim kızım da aha şurada oturan, şimdi biz buradayız ama bizim geçmişimiz daha erken zamanlarda başlıyor. Biz diğer kurumlar özelliştirilirken sustuk, hata yaptık, bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dedik belki de. ama şu an anlıyoruz ki, bu direnişi ilk özelliştermenin olduğu gün yapmalıydık. allah sizden razı olsun, geldiniz meydanlara, insanlara sosyalizmi komünizmi anlattınız. benim sağcı bir arkadaşım, artık kendisine sosyalist demeye de başladı mesela. bu hükümet insanı namazdan soğuttu diyor. ben o kadar oy verdim diyor, benim tabanım nerde, nerde benim saadet partim diyor. adam soğudum diyor namazdan içimden gelmiyor diyor. bu partiler bizi yargılıyorlar ama biz de buradayız diyorlar. gençler okuyun, okuyun bizim gibi amele olmayın, biz hamalız ve birşey değiştiremeyiz.
ilk konuşan daha atik olan abi devam ediyor."ben artık özlük hakkımı almadan burdan gidemem, çocuğumun yüzüne nasıl bakarım söylesenize bana, bunlar bizim gururumuzla oynadılar, başbakan diyor benim vatandaşım, ulan ben neyim? ben eskiden trabzonlularla hiç anlaşamazdım, ama bu direniş sayesinde yan çadırdaki trabzonlulardan horon öğrendim, onlar da benden şemmambe öğrendiler, her gece oynuyoruz şimdi. geçen 2.3 ton yakacak geldi bize. sağolsun birisi yollamış, bütün çadırlara eşit olarak ben dağıttım, ben kimim işçiyim. Peki nerede çadır koordinatörleri? Nerede sendika? ben koordinatörü bilmiyorum kimdir, sürekli kaçıyorlar bizlerden."
Ortadaki abi devam ediyor..."Şimdi bazı arkadaşlarımız aldılar paralarını 4c'ye geçtiler ama bundan 8 ay sonrası muaamma. Ben o arkadaşlarımızı da yargılamıyorum, çoğunun çok borcu vardı. Aldı kendini kurtardı, ben 3 yıl sonra emekliyim, şimdi beni hademe yapacaklar, ben 3 yıl sonra biticem işimi ve yatmaya başlayacam. Peki ben niye bu eylemdeyim? Çünkü 4c ile özelleştirilen her kurum benim çocuğumdan çıkacak, o iş bulamıcak, güvencesi olmucak. O kömür meselesinde de sendikalar utansınlar. Bizi ne hale getirdiler, biz de alıştık rahata ama diyecek bişey yok. bu eylem sürecek, çünkü uzun zamandır bulamadığımız bir kıvılcım bulduk biz, değiştirmek için bir kıvılcım."
2 saat süren karşılıklı sohbetin sonunda abilerimiz okulun servisiyle direniş bölgesine giderler, servis beklerken, ortadaki abiyle uzunca bir sohbetim olur, anlarım ki üniversite de okumak herşey değildir, anlarım ki susmak herşey değildir, abi sonunda bana birşey der, önce oku, sonra biryerlere gel ve değiştir.