uzun entrylerin gerçektende okunmadığı ve bu sorunun çözüm sürecine baktığımızda, ortada somut hiç bir adım göremeyeceğiniz sözlük. genelde yazarlar okurları, okurlar yazarları suçluyor. aslında yazarlar okunmayacağını bildiği için kasmıyor, okurlar yazarların özen göstermeden yazdığını bildiği için okumuyor. aslında her iki taraf da, bu ön yargıları neticesinde takındıkları "koyver gitsin" tavrından hoşnut gibi.
yazarlar yazdıklarını okuyan o 1 kişiyi önemsemiyor aksine, okumayan 100 kişiyi baz alıyor. size de saçma geldi değil mi? zaten durum bu. aslında bu yanlışın kırılma noktası; vaudeville for vendetta adlı yazardır. yazıları bana hitap etmiyor olabilir ancak bu yazarın takdir ettiğim noktası, yazarlığının çıkış noktası işte o 1 kişidir. ve sonuçlar ortadadır.
açıkçası bu döngüsel niteliksizliğin asıl sebebi; yıllar yılı insanların aslında bir bakıma mecburen okuyup alıştığı, ekşi sözlük' ün terminoloji fetişi ve elitist "celebrity" tayfasının, insanlardaki uludağ sözlük imajını domine etmesidir. yani insanlar şunu kıramamıştır; uludağ sözlük' e ekşi sözlük penceresinden bakmak.
ara sıra uludağ sözlük' ün ilk yıllarında daha iyi olduğundan dem vuran yazılarla karşılaşıyorum. bunun sebebi de ekşi sözlük' tür. hatırlarsanız ekşi sözlük' ten otisabi' nin, televizyona çıktığı dönem 2006 sonlarıdur. ve bu olay insanlardaki sözlük imajında devrim etkisi yaratmıştır. akabinde uludağ sözlük' te hızlanan bozulma süreci de bu döneme denk düşmektedir zaten. yani artık insanlar, sözlük yazarlığıyla-şöhret arasındaki bağlantı devresini tamamlamış ve sözlüklerin tüketim metası haline gelme süreci bir anda olağanüstü ivme kazanmıştır.
zamanının elitist alt kültür ikonu olan ekşi sözlük, şimdinin elitist popüler kültür ikonu haline gelmiştir. ve bunda da, marjinal fayda noktasını çoktan geçen sözlük elitizminin, varolma adına artık tüm iç dinamikleri kendi çıkarları doğrultusunda kullanması etkili olmuştur. sözlük elitleri; şöhret savaşında, yolun sözlük selebritiliğinden geçtiğini bilen yeni yetmeleri hem elitisit duruşlarını cilalamak adına kullanmış hem de yeni olanı artık bu amaçları doğrultusunda ezmeye başlamıştır. hani birilerinin sırtına basa basa şöhrete ulaşmak deyimi vardır.
işin garibi, hala otisabi' nin sözlüklere faydalı bir değer olmuş gibi yüceltilmesidir. otisabi olayı, popüler kültürün gözünde sözlük kültürünü meşrulaştırmak, popüler kültüre kabul ettirmek adına; alt kültür kavramıyla tamamen çelişen bir durumun adıdır. alt kültür, popüler kültürün icazetine muhtaç değildir. yani otisabi; sözlüğün popüler kültürü yandaş seçtiği dönemin, sözlük elitlerindeki kırılma noktasıdır ve bu bağlamda o özgün ruhu bitiren isimdir. bu bağlamda bu ismin yüceltilmesi bana hep ironik gelmiştir. aslında yüceltilen o şöhret hevesidir ya neyse.
uzun lafın kısası; okumayı ve yazmayı ciddiye alalım. illa da faydacıyım diyorsanız, kaleminizi ve gözlüğünüzü en iyi geliştirme yoludur okumak-yazmak.