bir insan bir tene ne anlatabilir ki? bir zamanlar dokunduğu, parmak uçlarıyla ve nefesiyle gezindiği, üzerinde uyuyakaldığı, gözyaşını uyluklarına düşürdüğü, üşümesini dindirdiği, kokusunu içine çektiği, ürpertilere boğduğu, kıvrımlarında kaybolduğu, sanki kendine has bir beyni, bir nabzı, bir aklı varmış gibi davrandığı bir tenle ne konuşabilir ki bir insan?
bir insan bir tene ne sorabilir ki? bir zamanlar üzerine görünmez harflerle sevda sözleri yazdığı, şehvetten eğilip büküldüğü, saçlarıyla süpürdüğü, ateşiyle yanıp, yakıcılığıyla kavrulduğu bir tene neyi, nasıl sorabilir ki?