filmde anlatılmak istenen ulak'ın (elçi) hatta tüm ulakların seslendiği kişilerin kısırdöndü inançsızlığı. isâ gelir, ümmetine "sizi rahatsız etmeye geldim" der. Allahın mesajını anlatır. Havarilerinden biri isâ'nın söylediklerinden korkarak ona ihanet eder. isa şehit olur. Sonra isa'nın mesajıyla hiçbir alakası olmayan hristiyanlık algısı ortaya çıkar. Aynısı Musa Peygamber, Muhammed Peygamber için de geçerli. Hiçbir ümmet elçisine sadık kalmaz. Dinle alakalı bir olgu veya gerçek değildir bu aslında. Semavi Dinlerden de bağımsız; Buda'nın getirdiği mesajla Budizmin yani şuanki budizmin alakası yoktur. Her ne olursa olsun Yaratan zulme karşıdır tüm elçileri de bunu iletir. Ama malesef insanlık hep kördür ya da kısmen gerçeği örter. Ki bu gerçeği örtenlerin ya malı mülkü ya da şanı şöhreti vardır, bunlar vahiyden dolayı yerle yeksan olabilir. O yüzden gerçeği örterler. Ama kendileri de inanırlar gerçek olduğuna. Gerçeği profesyonelce örtenin de arapçası kafirdir zaten.
Filmde verilen mesajların "bakın ben mesaj veriyorum heey" tarzında olması dışında anlatımı çok iyi. imgesellik çok hoş. Ötekileştirme, Anaerkil & Ataerkil baskı, Dincilik, Diktatörlük, Kapitalizm gibi noktalara sıkı göndermeler var. Mehmet isimli kişinin vahiyle tanışıp, mağaralarda nüshhalarla çoğaltması, 7 tane havarisi olması da isa'ya gönderme olsa da elçinin adının "Mehmet" yani Muhammedin bir diğer söyleniş şekli olarak sembolize edilmesi de; aslında birleştirici bir mesaj içeriyor. Çağan Irmak sosyalist dilli bir anlatım yapmış diyebilirsiniz de ama ben bu anlatımı tamamen ehli vahiy bir anlatım buluyorum. Keşke hep böyle filmler yapılsa.