kurşun gibi yavaş yavaş erirken kadın, adam buna kısa bir hüzün der. bir de seviştin mi der ,değiştin mi der, kadının adamı gördüğüne sevinmedi sanar, kadın için bir ömürlükken uzakta olmak adam buna 3 gün der. sonra aklına takılır olamaz der yoksa alışıyor muydun yokluğuma diye sorar yine büyük bir ukalalıkla..
kadın artık dayanamaz anlatır onu nasıl yorduğunu kırdığını üzdüğünü canını yaktığını artık ümidini bile yitirdiğini, şeytanın bile bir günahı böylesine beklemediğini artık gelmesinin anlamını yitirdiğini bütün bu yaraları açan adamın artık çaresininde o olmadığını anlatır.
hangi bıçak hangi açtığı yarayı kapatmıştır ki?
adam bu seferde susmaz, anlamaz çünkü kadını,o hala bencillikle unutulduğu için sanar birde dostuz artık geçmiş olsun der.
kadın susar. . .
böyle bir şarkıdır işte.