hadesten teharet ve necasetten teharet gibi insana din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde ne işim var ya benim sorularını sorduran bir geçmişten sonra, 15 yaşındayken annem bir kitap verdi ve bu kitabı baştan sona okuyup anlamamı istedi, türkçesini. daha sonra incil ve tevrat'a merak sardım. sonuçta hepsini okumak lazım ki en doğrusu neyse onu seçeyim. hatta budizm'e bile baktığım oldu. sonra oturup düşündüm. öncelikle allah var mı sorusunu sordum. sonuçta yoksa hiç birimize bir şey olmaz, ama varsa inananlar kurtulurken inanmayanlara yakıcı bir azap var yani mantık ve akıl sahibi birisi için inanmak en doğrusu. bu kainat ya da bu düzen kendi başına olamayacak kadar mükemmel düşüncesinden yola çıktım. kur'an'ı tam anlamıyla türkçesini okuyunca da bu kitabın 1400 yıl önce ve hatta bugün bile yazılamayacak derecede mükemmel olduğunu anladım. kural ve kaideleri düşündüm. çok okudum ve çok ama çok düşündüm. ne, neden, ne için diye sorguladım. yiyeceklerden domuzun, içeceklerden alkollü olanların, sosyal hayattan zinanın ve eğlence hayatından kumarın bizlere hz. adem ve havva'ya deneme olan yasak meyve gibi sırf bir deneme için yasak kılındığını kavradım. şu kısacık dünya'da bile, bir yerlere gelmek için bile bir sürü kural, kaideden geçerken, cennet için bunlardan sınanmanın adil olduğuna hükmettim. kadınlara baş örtüsünün olmadığını, şeyh, tarikat, mezhep ve benzerlerinden bizleri men ettiğini, allah'ın haram kılmadığını haram, helal kılmadığını helal kılamayacağımızı, ibadette namaz vardır rüku ve secde şeklinde ancak sırf şekilcilikten ziyade asıl hüşunun olması gerektiğini, bana zulmedene ancak misli kadar karşılık verebileceğimi ve bunun fazlasını yapmamın haram olduğunu, inanmayanlarla ancak onlar bana saldırırlarsa karşılık verebileceğimi, saldırmazlarsa onlara zarar vermeyip, adil davranmam gerektiğini okuyup, görünce anladımki ben müslüman olmalıyım. din ile alakalı tek rehberim kur'an, kör ve akılsızdır daha ötesini/başkasını arayan. sonuçta, bir insanın her şey olabilme ihtimali var ancak tek kesinlik öleceği gerçeği.
ömür dediğin bir geliş bir de dönüşten ibaret
rızık dediğin bir kap bir de aştan ibaret
mezar dediğin 2 metre bir de taştan ibaret
servet, evlat, aile bir aldanıştan ibaret...