çok methedildi. çok duydum. sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran filan... bazen, ben bu işleri gerçekten anlamıyore signor. zira vasat altı bir film demekten bir saniye bile imtina etmem. edemem. neydi bu yahu! çok şükür bugün de bir idolü yıktık, gerçeklerle yüzleştik. ne şahane. ayrıca filmde yetmiş kere çaynatavn lafı geçti ama bir tek son sahnede gördük çekik gözlülerin mahallesini. -filmle alakasız- new york'ta var bir çaynatavn.. fena... gözünü kapatıp oraya bıraksalar bir insanı, yarım saat dolaşır durur da, oğlum burası new york demez. öylesine çayna bi yer. çinliler kadar kültürler arası iletişim kurmaya kapalı bir başka millet de yoktur. ayrıca türk devletlerine karşı hain emelller besleyen çinliler vardı zamanında, di mi?. çin ile ilgili sahip olduğum tüm gereksiz bilgileri aynı başlıkta dışavurmanın hafifliği ile çıkıp gidiyorum bu entry'den. don't cry for me çayna...
filmden:
"çoğu insan şu gerçeği kabullenemiyor ki: zamanı ve yeri geldiğinde insanoğlu her şeyi yapabilme kapasitesine sahiptir." bunu diyen adam da kızının ırzına geçen bir adam! adam değil yani...