tamamiyle doğru bir durumdur. çünkü kendi varlığınızı karşınızdaki kişiye borçlu olmak için karşınızdaki kişinin de kendi varlığını size düşünmeden vermiş olması veyahut kendi varlığına tamamiyle sizin yaşamanız için harcamış olması gerekir. bu durumu iki şahısa da aynı soruyu sorarak öğrenebiliriz.
+meraba biz roportanj için geldiydik de. acep müsayit misiniz?
-allah: bidakka yav şu an işim var. haiti ile meşgulüm.
+anlamadım.
-allah: yav haiti diyorum. gerçi ben de böyle bi ülke yarattığımı yeni öğrendim sizin anlamamanız gayet doğal.
+peki ne yapıyorsunuz. sormamda sakınca var mı?
-yav burda garılar hep cıbıl cıbıl dolaşıyo. bunlar iyice azdı. oraya bi doğal afet göndermem gerek.
+işiniz uzun mu?
-yav bu earthquake tuşu nerdeydi yav. hah buldum. *tuşa bas* -the haiti is done- ok. mesele neydi?
+varlığınızı türk varlığına armağan eder misiniz?
-flashback-
allah:şu tuşa basınca noluyo lan. cebrail sakın buna basma demişti ama. *tuşa bas* -turkish people was created- olamazz hayıırr hayırrr ha...
-evet ederdim.
+afedersiniz sizi mezarınızda yatarken uyandırdık ama röportaj yapma imkanımız var mı? sadece kısa bir soru soracağız.
-atatürk: peki.
+varlığınızı türk varlığına armağan eder misiniz?
-tamam ama önce ben size bir soru sorayım.
+tamam.
-siz benim mezarıma gelirken bu devasa anıtkabri gördünüz mü?
+evet. görmekle kalmayıp adeta büyülendik.
-varlığımı türk varlığına armağan etmeseydim burada mı olurdum yoksa karacaahmet mezarlığında mı?
+=)?=?