kar bekleyebilir, eldivenlerimi evde unutmuşum
burnumu silip yeni botlarımı giyiyorum
kışı düşününce kalbimde bir sıcaklık hissediyorum
ellerime babamın eldivenlerini giyiyorum...
karın en çok biriktiği yere doğru koşuyorum
uyuyan güzel kaşlarını çatarak beni sendeletiyor
bir ses duyuyorum "kendi iyiliğin için ayakta kalmayı öğrenmelisin, çünkü her zaman etrafında olamam"
diyor ki "ne zaman aklını başına toplayacaksın, ne zaman seni sevdiğim kadar kendini seveceksin?!
ne zaman aklını başına toplayacaksın?!
çünkü herşey hızla değişecek..."
tüm beyaz atlar hala yerlerindeler
sana seni her zaman yanımda isteyeceğimi söylüyorum
"herşey değişir canım" diyorsun...
erkek çocuklar keşfetmeye hazırlanıyorlar
kar erirken güneş için yarışan çiçekleri
yıllar geçip giderken ben hala burada bekliyorum.
eskiden kardanadamların olduğu bir yerlerde yok oluyorum.
ayna ayna
kristal saray nerede?
ama tek görebildiğim kendi suretim
kim olduğum gerçeğinin etrafında buz patenimle kayıyorum
ama biliyorum baba,
buz inceliyor
saçım beyazladı ve ateşler yanıyor
rafta bir sürü hayal var
demiştin ki "benimle gurur duymanı isterim"
bunu ben de her zaman istedim...
"ne zaman aklını başına toplayacaksın, ne zaman seni sevdiğim kadar kendini seveceksin?!
ne zaman aklını başına toplayacaksın?!
çünkü herşey hızla değişecek..."
tüm beyaz atlar buradan gittiler..
sana seni her zaman yanımda isteyeceğimi söylüyorum
"herşey değişir canım diyorsun..."
hiçbir zaman değişmedi...