kemal kerinçsiz

entry56 galeri
    48.
  1. vatan kurtaran şabanmış da haberimiz yokmuş. sapla samanı birbirinden ayıramayanların, sürekli değişen dünyada milliyetçilik, ulusalcılık, anti emperyalizm dehlizlerinde kendini kaybetmiş, tutunacak dal arayanların yeni kahramanı.

    güya meşruluğu tartışılır avrupa mahkemelerine gitmeyecek kadar delikanlı. ama emrah koş diye dalga geçtiğiniz adamın oğlu bile hakkını neden o mahkemelerde arıyor diye sormaktan aciz. daha doğrusu cevabı çoktan vermiş çünkü insan hakları mahkemesine gittiyse o da satılmış, o da bölücü.

    kilometrelerce öteye özgürlük ve demokrasi götürenlerin yalancı olduğunu haykırmaktaymış. haklının yanında haksızın karşısında. söz fato'da, kadirizm falan halt etmiş yanında. ne yapmış peki bu konuda? işgale karşı mı çıkmış? amerika'ya laf mı etmiş, eleştiri mi getirmiş? haşa! ermeni yasa tasarısı kongreye geldiğinde serzenişte bulunsa da kimin yanında saf tutacağını iyi bilir kemal bey..

    dedik ya ülkeyi avrupa'ya satmayacak kadar delikanlı. peki darbe anayasasına karşı çıkacak kadar delikanlı mı? o anayasaya uygun getirilen ceza yasalarını eleştirecek kadar? kimsenin üzerine alınmadığı sanki gökten zembille inen yeni terörle mücadele yasasına karşı çıkmış mı peki? ne münasebet! bunların meşruiyeti nereden geliyor bunları sorgulamış mı?

    pek saf, pek masum sadece türk milleti adına yargılama yapan türk mahkemelerine başvuruyor. iddianamesinde asker adı geçti diye meslekten atılan savcıların, adalet bakanlığına bağlı hakimler ve savcılar kurulunun olduğu tamamen bağımsız türk yargısına.. hadi bunları geçtik, roman karakterlerini bile mahkemeye veren hastalıklı ruh halini de bir yana bırakalım.. iyi de madem bu kadar yargıya güveniyorsa her duruşmada dava ettiği insanların mahkemeye girmesini bile işkence haline getirmek, hainler diye ağızlarında salyalar saçarak bağırmak, hasbelkader avukat titrine sahip olmuş cübbeli bindirilmiş kıtaları mahkeme salonuna sokup davalılara saldırıp tükürerek mahkemeyi terörize etmek ne oluyor? mahkemeye şikayet bunu da mı içerir?

    kemal kerinçsiz'in sağ politikada şimdiye kadar pek de itibar görmeyen yolları kullandığı doğru. ancak bu konvansiyonel olmayan yolları sivil toplum olarak adlandırmak doğru mu? sivil toplum adı üzerinde resmi aygıtlardan bağımsız, üniforma giymeyen, herhangi bir şekilde baskı uygulayabilecek toplumsal kurumlar karşısında bireyi koruyan bir yapılanmadır. zaten baskıcı olan sistemin açıklarını kullanarak devleti daha da ceberrut hale getirmek isteyen, bırakın insanların kişisel olarak açıkladıkları fikirlere saygılı olmayı roman karakterlerine bile tahammül edemeyen sivil toplum olur mu? sivil toplum dediğimiz şey sadece parti kurma - oy verme - parlementoda temsil edilme dışında bir siyasi katılım biçimi midir yoksa arkasında yatan bir rationale var mıdır? bunları da gari açıklasın.

    böyle olur bizde sivil toplum dediğin çelebi..
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük