babadan nefret etme nedenleri

entry268 galeri video1
    87.
  1. yaş 7, ailece evde oturuyoruz. annem diyor ki; "hadi artık sen yat". ister istemez odaya doğru yol alıyorum ve yatağıma giriyorum. huzursuzum. ama uyuyorum.
    bir süre sonra içimi parçalayan çığlıklar duyuyorum, annemin çığlıkları. yataktan korkarak kalkıyorum ve babamın da küfürlü bağırışları geliyor. yatak odasının kapısından bakıyorum ve annemi öldüresiye döven babamı görüyorum, kahramanım olan babamı. yalvarıyorum durması için, ama o vurmaya devam ediyor. en son tokadıyla annem yatağa uçuyor. ben de iyice bağırarak ağlayıp odama gidiyorum. babam geliyor, bana da bağırıyor, dövmekle tehdit ediyor. mecburen susuluyor. baba kapıyı çarpıyor ve gidiyor. annem yanıma geliyor ve beni sakinleştirmeye çalışıyor, bunun etkisinden yıllarca kurtulamıyorum ve babamdan yaklaşık 1-2 yıl nefret ediyorum.

    yaş 11, annemle babam boşanalı yıllar oldu, ama ben kafayı yedim, defalarca psikolojik tedavi gördüm. annemle birlikte kalıyorum. bir akşam babama mesaj çekiyorum "babacım, yarın seninle görüşebilir miyim" diye. çok geçmeden cevap geliyor:"tamam babacım, ama seni erken bırakmam gerekiyor.". şaşırıyorum ve anında cevap veriyorum:"neden?". bekliyorum bekliyorum. diyorum ki kendi kendime, ya mesajı görmedi ya da uzun bir şey yazıyor. bir süre sonra mesaj geliyor:"yarın huriye ablanla* marmarise gideceğiz balayı için.". o anda şimşekler çakıyor. öz oğluyla, 11 yıllık hayatı boyunca baş başa 1 günlüğüne bile tatil geçirmeyen babam, yeni karısıyla o zamanlar merak ettiğim marmarise gidiyor. sinirleniyorum ve cevabı çakıyorum:"ben de gelicem.". beni ikna etmeye çalışıyor bunun özel bir durum olduğunu anlatmaya çalışarak. en sonunda gitmekten vazgeçiyor, ama evine gittiğinde yarı boş valizlerle karşılaşıyorum. babamla bunla ilgili konuşmuyorum, ama ona kırgınım. bir süre sonra tartışıyorum onunla ve konuşmayı kesiyorum. ondan sonra 2 kere hüzünlendirici mailler geliyor ve bir gün babama msnde rastlıyorum. konuşmaya başlıyorum fakat olaylar bir süre sonra kızışıyor ve beni bugüne kadar belki de en çok üzen ve etkileyen cümleyi okudum ekranımda : "artık senin gibi bir oğlum yok benim"

    yaş 13, artık babamla yaşıyorum. okuldan servisle dönmediğim zaman dersaneye gidiyorum. ama bir gün sıkılıyorum ve ertesi günkü geziye biraz enerji depolamak için gitmiyorum dersaneye. dönüyorum eve servisle. babam geliyor eve, bilmiyor dersaneye gitmediğimi. gayet güzel bir akşam geçiyor. babama laf arasında ağzımdan kaçırıyorum dersaneye gitmediğimi, bir ton azar yiyorum. odama gidiyorum ve orada tek başıma oturuyorum. sonra geliyor odaya, her zaman böyle olaylardan sonra gelip dediği gibi "biraz abarttım, özür dilerim" demesini bekliyorum. ama demiyor. "ne tribi yapıyorsun lan gerizekalı" diye bağırıyor. babannem ve halam geliyor odaya, o akşam halamlar gelmiş, zaten babannemle oturuyoruz. onu salona alıyorlar ve konuşuyorlar. ben su içmek için evin orta noktası olan mecburi geçiş noktası olan salondan geçiyorum, bakmıyorum kimseye. hafif sulanmış gözlerim. mutfağa giriyorum ve kapıyı kapatıyorum, ama istemdışı sesli kapanıyor. babam sinirleniyor buna ve mutfağa geliyor ve yine küfretmeye başlıyor. halam ve babannem içerde herhangi bir olay için tetikte. ve bekledikleri oluyor. babamın sesi yükseliyor. ben dışarı çıkarken kolumu tutuyor ve sıkmaya başlıyor. "bıraksana" diye bağırmamla halam, eniştem ve babannem mutfağa geliyor. eniştem babamı tutuyor, babannem arada babama kızıyor ve halamda beni babamın kolları arasından zorla çekip kurtarıyor. ama ben halamın da elinden kurtuluyorum ve odaya doğru gidiyorum ve yatağın duvar köşesine oturuyorum, tişörtümün kolunu sıyırıyorum ve bağırarak bütün gücümle tırnaklarımı koluma geçirip resmen kolumu soyuyorum. babannem o sırada odaya giriyor ve hemen elimi tutuyor ve kolumdaki kanları görerek şok oluyor ve jilet aramak için ellerimi açıyor. "jilet yok" diyorum, "kendim yaptım" herkes benim bağırışım ve babannemin "ne yapıyorsun" demesi üzerine odaya akın ediyor. babam üstüme saldırıyor, eniştem içeri alıyor zorla. sinir krizi geçiriyorum babannem ve halamın yanında, eskiden bağırarak söylemediğim laf bırakmadığım insanlarla. beni en çok koruması gereken iki kişiden birinden koruyorlar beni, pişman oluyorum eskiler için. sakinleştirici içiyorum ve uyuyorum. annemlerin orada oturan kuzenime de mesaj çekiyorum, "yarın taşınıyorum oraya" diye. kapatıyorum telefonu. diyorum babanneme "yarın geziye gitmiycem" diye,"çantamı toplıycam ve toz olucam, artık yeter bu kaçıncı" diyorum. ama bu kaçıncı değildi. önceki olayların birikimlerinin sonucuydu. hıçkırarak uyuyorum ve ertesi gün de paşa paşa geziye gidiyorum.

    şimdi hala babamlayım, aramız gayet iyi. oldukça anlayışlı. her ne kadar böyle olaylar yaşansa da hiçbir zaman uzun vadeli olarak "nefret edilen" baba olmadı benim babam. olacağını da zannetmiyorum. eğer bu kadar küçük yaşta bunları yaşayıp hala babamı sevebiliyorsam başkaları da yok onu almadı, yok bunu yapmadı diye babasından nefret etmemeli diye düşünüyorum. çünkü çok iyi biliyorum ki, babanın yokluğu ve özlemi onun uzun zaman sesini duyamadığınız, yüzünü göremediğiniz zaman anlaşılır.
    65 ...