yutulduğu anla birlikte, ölüm senaryosu çocuk aklınca yazılmıştır zaten.
hemen annenin yanına gidilir ve çaktırmadan sorular sorulur;
"anne deterjan insanı öldürür mü",
"anne deterjan yesek nolur?"
gibi sorulardır bunlar. eğer ki anne de çocuğuna tembih amaçlı - deterjan falan yemeye kalkmasın diye "yersen ölürsün" gibi bir şey söylerse çocuğun bittiği an işte tam o andır.
çocuk oturduğu yerde son dakikalarını yaşamaktadır, soğuk terler döker ama anneye hiçbir şey söyleyemez, çocuk aklı işte kurtarılma olasılığını düşünmüyor, ona göre tek bir şey olabilir ölmek ha birde şans eseri kurtulmak.
ve dakikalar geçmek bilmez beş dakika olur, on dakika olur, yirmi, otuz, kırk... ve yatma vakti geldiğinde çocuk hala ölmemişse bu kez sabaha kadar ölümü bekleyecektir.
ha tesir etti ha edecek derken uykuya dalar uyandığında ise sabah olmuştur.
hala yaşıyor olduğunu görünce derin bir oh çeker ve büyüklerinden duyduğu deyimlerle kendi kendine konuşup "hadi yine iyisin, kefeni yırttık" der. (bkz: ben.)