geçen antalya maçı boyunca tek izlediğim futbolcu.
önceki maçlarda da bu odun götünü yırtmasına rağmen aralarda kalıp düştüğü, kendini yerlere attığı pozisyonlarla bayağı bir sövdürmüştü kendine. ve hiç sevemedim.
ama özellikle geçen maç sırf onu izleyerek güle güle karın kası yaptım lan. şöyle bir anımsamaya çalışıyorum da maçı;
~~
barış sağ kanatta kendisine doğru gelen caner' e yaklaşıyor... caner ona topu aktarıyor ve barış topu bacaklarının arasından geçerken sol ayağıyla tepiklemek suretiyle sağdan atıp soldan geçme hareketi gibi birşey yapmaya çalışıyor lakin top gidiyor, o ise kendi ekseni etrafında dönüp topu arıyor...
~~
barış top kapıyor(bak burada harbiden feci şaşkınlıklar içerisine düştüm triplerden triplere yuvarlandım 'lan adamın hakkını yedik mınakoyim bak top da çalabiliyormuş' deyu) ve yine sağ kanattan top çıkaracakken fake atıyor ve rakibi boşa gidiyor... kendisine pres yapan ik oyuncunun arasından şık bir çalımla sıyrılmaya çalışırken yerde kalıyor... (burada eklemek isterim ki bu adam her maçta mahalle maçlarında benim kaç sene evvel yaptığım hareketleri yapmaya çalışıyor ve her maçta başarı yüzdesi 0% olarak sahadan ayrılıyor.)
~~
barış neill' e desteğe geliyor koşa koşa... o sırada sahada başka pres için hareketlenen futbolcular da var ama barış deli gibi koşuyor. o topu alınca dünyanın amına koyacakmış gibi bir ifade ile feryat figan yardıma koşarken neill topu ona veriyor... hemen dönüp çok karizmatik bir bakışla 'topu nereye atıyım la acep' sözlerini gözlerinden döküyor... yavaş yavaş topu sürerken(o koşa koşa gelmesinden sonra bu zaten ayrı bir komedi unsuru olarak güldürüyor bizi) yandan gelen bir antalyasporlu futbolcu topu alıyor gidiyor. barış onun peşinden koşuyor. adam durunca topa son bir can havliyle dokunuyor ve yerde kalıyor...
~~
sağ kanatta top bekleyen barış' a beklediği top geliyor. çizgi üzerinde topa basitçe hakim olup hızla hareketlenen jo' ya aktarmak yerine yine şekil yapmayı tercih ediyor. topa hızlı bir hareketle dokunup saat yönünde dönmek istiyor ve aman tanrım! dönebiliyor! ve hareketlenerek koşmaya başlıyor! ama sanki bir eksiklik var?! evet, top antalyaspor' un yeni bir hücumuna hizmet etmek üzre sol kanattaki futbolcunu koşu yoluna atılıyor ve barış o ünlü melül bakışıyla kameraya poz veriyor...
daha niceleri var. ama bir tane de güzel hareketi yok. güzel hareketten kastım messi' nin, cristiano ronaldo' nun falan rahatça çerez gibi yaptıkları ve deli ataklar yarattıkları değil. sadece topu alıp hızlıca pas vermesi yeter. hatta yavaş pas verip o pası amaçladığı kişiye ulaştırması da yeter. ama yok. herif sanki inadına manyak gibi değişik hareketler yapmaya çalışırken, düşüyor, topu unutuyor, topla beraber taca çıkıyor, birşeyler yapıyor ama kendi kendine dönüp duran bir deliden farksız şekilde.
öyle komedi programlarıymış bilmem neymiş hikaye, maçın akıcılığını boşverip bu adamı izlemek herkese tavsiyemdir. o an yeşil sahanın genelini ve kurulan atakları falan boşverip sadece barış' ı izleyin. topu görünce hareketlenişini, ümitle topa gidişini, sonra yeni bir sıçışını..
hani videolar dolanıyor ya youtube' da, en güzel pasları, golleri, asistleri falan gösterilir futbolcuların.. bu adamın hareketlerinden ibaret bir video yapalım, adam en azından komedi ve şov amaçlı kurulan takımlara falan gider de para kazanır, kazandırır, her galatasaray maçının içine sıçmaz yani.
bu adamı hala oynatan zihniyet, kendine güvenini falan canlandırmak istiyorsan bu adamın, o zaten kendine güvenip -hatta fazla güvenip- her maçta hızlı atakları yavaşlatıyor ve top ayağına gelince 80%' ini de öldürüyor o güvenle 'şekil neyim yapacam' diye. ulan deli gibi kadro var, futbolcuların adaptasyonunu falan sağlamak artık yalan oldu, sakatlıklar deli gibi zaten. daha bu adam niye oynar ki?
ha eğer hoca diyorsa 'bu adam seyir zevkini artırıyor ondan oynatıyorum', tek bir kelime söylemem. helal olsun. maç boyunca eğlenceyi tek sağlayan adam bu adam.