insanlardan kaynaklandığı kadar erk ve sistem sorunudur bu. konuyu kapital dünya düzeninden soyutlamak çok olası gözükmüyor. server tanilli bir kitabında yazıyordu: dünyanın en zengin üç insanının servetiyle dünya devletlerinin 1/4'ünün kalkındırabileceğini. günümüzde o denli keskin sınırlar çizilebilir insanların yaşam koşulları farklılığına.
insandaki hep ben duygusuna da dikkat çekmek lazım. yaşamın bu kadar hırslı yaşanması insanın içindeki egonun dizginlenememesi adeta. konuyu daha evrensel mana da iktisat bilimine ve kıtlık olgusuna hatta sosyolojik analizlere yaslamak mantıklı olur. insanların ilk anne karnındayken ki sağlık durumu dahi beslenmeye ve ekonomiye bakar. eşitlik ve eşitsizlik üzerine söylenemeyecek, kabul görülecek durumlar da oluşubilir hayatta. zaten bu durum başlı başına psikoloji ve sosyolojinin önemini açımlıyor.