milliyetçi hareket partisi ile ilgili yukarda yaklaşık 70 entry okudum ve yazılanların hemen hemen aynı eksende döndüğünü gördüm.
öncelikle hiç bir zaman lisede ülkü ocaklarına gidip de kavgaya adam toplayan tiplerden olmadım. altımda şahinim de yok. olan arabamın arka camında üç hilal veya bozkurt amblemi de yok. yobaz, faşizm yuvası denen gazi üniversitesi'ne de sol kulağımdaki küpeyle rahatlıkla girip çıkabiliyorum.
ne mhp'ye taraf olmayanlar gibi 'faşistsiniz, kırosunuz, şovenistsiniz' diye sayıklayacağım ne de biat etmiş gibi mhp'yi savunacağım.
yıllardan beri uygulamalarını, politikalarını, kaos ortamlarındaki tutumlarını beğendiğim ve onayladığım tek partidir milliyetçi hareket partisi. genelde orta yolu bulan, uzlaşmacı siyaset güden taraftır kendileri.
bir örnekle açıklayacak olursak; türban sorununda akp 'serbest olsun' diyerek anayasayı değiştirmeye çalışmıştır, chp 'laiklik elden gidiyor' diyerek değişikliği anayasa mahkemesine taşımıştır. mhp ise -bugün de gündeme gelen- 'ek 17. maddeyi değiştirelim, devlet kurumlarında hizmet alanla vereni ayıralım' diyerek uzlaşmacı rolünü kanıtlamıştır. aksini iddia eden taraflıdır, ön yargılıdır, cahildir.
kısacası; milliyetçi hareket partisi doğru uygulamalarıyla, içinde barındırdığı elit, eğitimli ve önemli şahsiyetlerle adım adım iktidara yürüyen bir partidir.
