berbat...
yaşanmaması gereken en kötü konumdur... neden mi? o sevdiği kızı sarhoş bir haldeyken anlatır, sizde onu dinlersiniz. aynı bir dostun yapması gerektiği gibi... bir başka gün hediye alması gerekir ve alamamıştır becerememiştir ve yardım istemiştir içiniz gider o kıza takılacak olan kolyeye bakıp bakıp ama sadece o istedi diye alırsınız onun adına kolyeyi.. sonra verirsiniz arkadaşınıza kolyeyi. 'yaşa bee iyki varsın' diyişi yeter o acıya...
başka bir gün gecenin bir vakti arar önce heyecanlanırsınız açarsınız telefonu ama o sevgilisiyle ettiği kavgayı saatlerce anlatır. dinlerken ağlarsınız ama susarsınız. sonra akıl verirsiniz bir de yetmiyormuş gibi aralarını yaparsınız... yapacak birşey yoktur çünkü o, o kıza aittir ve siz sadece vazgeçilemesi dostsunuzdur... eksilmemek için susarsınız ve sevginizi de söyleyemezsiniz.. her gün sevgilisini dinler, onları elele görmenin ne ölümcül olduğunu farkedersiniz.
o kızın yerinde olamadığınız için içiniz içinizi yer. içinizden bağırırsınız 'fark et beni artık! görmüyor musun! benle sen aynıyız! herşeyimiz çok uyuyor! neden o! bir kere hiç senin tarzın değil!' diye...
hiç bir şeyi değiştiremezsiniz. bununla yaşarsınız hep. aşk acıdır, arkadaşa aşık olmak acıtır işte...