din dersi sınavıydı.matematik,türkçe gibi dersler kadar önemli olmasa da gene de bir sınavdı ve çalışmak gerekiyordu.çünkü eve götürülecek bir karne ve sonucunda mutlaka elinize geçecek bir hediye vardı.
sınava çalışmaya başlamıştım.konulardaki önemli yerlerin özetlerini alıyor ve bunları ezberliyordum.zaten amacımda buydu.sorulacak yerleri ezberle ve kağıda dök.ertesi gün oldu sınav 4.dersti.o sırada arkadaşlarla normal geyikler dönüyordu.konu sınava geldi.
nelere çalıştınız,ne yaptınız derken bir arkadaşın ''bu sureyi**ezberledin mi?''sorusu ile irkildim.o çıkacak mıydı dedim.herkes evet dedi.az kalmıştı ezberlemeye çalışsam ezberleyemezdim.bende allah'tan özür dileyip,bir kağıda sureyi yazmaya başladım.yazdım kopya hazırdı.kopya operasyonunun birinci kısmı bitmişti sırada ikinci kısım vardı.
ikinci kısımda ise oturduğum yerin değişmesi gerekiyordu.çünkü eğer orada oturursam hoca kopya çektiğimi görecekti ve işler sarpa saracaktı.sınıfın fiziki olarak en iyi sırasına doğru yöneldim.o sırada oturan arkadaşları rica,minnet yerinden kaldırdım.her şey yolunda gidiyordu.zaten ortak sınav olduğu ve sınavın normal bir din dersinin saatinde olmadığı için başka öğretmen giriyordu.bunun avantajı şuydu:
bu gelen öğretmen hiç dersimize girmediği için nerede oturduğumuzu bilemeyecek ve beni normal yerimde oturuyor zannedecekti.
sınav başladı.bildiğim çalıştığım yerleri yaptım.sıra surenin olduğu bölüme gelmişti.ve bu anda harika bir olay daha oldu.nöbetçi öğrenci öğretmene bir kağıt imzalatacaktı.bu sırada kopya kağıdımı çıkardım ve sureyi yazıp kağıdı cebime attım.işler bununla bitmedi.yandaki arkadaş istedi kopyayı.ona da kopya kağıdını verdim ve yere düşürdü.bende silgiyi yere atıp kopya kağıdını ve silgiyi aldım.arkadaşa verdim o da çekti.
artık asıl önemli meseleye geldik.hoşlandığım kız bir yan bölümdeki bir arka sırama denk gelen sıraya oturuyordu.baktığımda durumunun kötü olduğunu gördüm.hangi soruda takıldığını sordum.
evet bildiniz sure de takılmıştı.
şimdi kahramanlık zamanıydı.eğer kopyayı kıza verebilirsem büyük bir avantaj kazanacaktım.
sınıfın mimari yapısında bir kolon vardı.kolonun yanında pencereler.o pencereye bakmaya gidince benim ve hoşlandığım kızın sıraları görünmüyordu.öğretmen bu kısma gitti.ben de yerimden kalkıp hiç bir şey umursamadan*kıza kopya kağıdını verdim.yerime ışık hızı ile geri döndüm.oturdum.beni bir heyecan kapladı.o kağıdı verirken ki hissetmediğim heyecan şimdi gelmişti
ama buradan sonra entry'nin yönü ve akışı daha doğrusu benim düşüncem değişiyor.acaba bunu hediye için mi yapmıştım yoksa o kız için mi bunu hiç bir zaman bulamadım.
işte böyle.küçükken başımdan geçen bir hadiseyi sizler ile paylaştım.iyi akşamlar.
edit:bu entry'nin sonunu da niye akşam haberleri kapatır gibi bitirmişim anlamadım.