bügün yayınlanan "kapitalizm budur evlatlarım" adlı yazısında "bunlar gayet basit bilgilerdir" diye nitelendirdiği bilgiler doğrudur ama sadece bu bilgilerle değerlendirmek baştan aşağı yanlışa sebep olmaktadır.
evet kapitalizm "sermaye büyümek zorundadır. büyüyemezse batar. büyük sermaye de hem iş hacmini arttırarak, hem de küçük sermayeyi "yutarak" büyür." sözlerinin "küçük sermayeyi yutarak" sözüne kadar ki bölümü doğrudur. fakat "küçük sermayeyi yutma" bölümü devlet denetimi ve düzenlemesinin ardından ve yüksek rekabetin ardından ancak olabilir, diğer türlüsü vahşi kapitalizmdir ve bundan kamu zararlı çıkar. kapitalizm uygulayan hiçbir gelişmiş ülke buna izin vermez. kapitalist iktisat literatüründe, kapitalizm herhangi bir müdahale olmadığı zaman aksak rekabetin, negatif dışsallıkların ve eşitsizliğin oluştuğu bir sistemdir.
yani devletin düzenleyici ve denetleyici rolü kapitalizmde çok önemlidir.
peki bizde avrupa birliğinin birçok gelişmiş ülkesi örnek alınarak yapılan alışveriş merkezleri ve esnaflarla ilgili kanun ne zaman çıkacaktı? 2000 den beri gündemde. hala çıkmadı. eğer bu yasa ilk gündeme geldiğinde çıksaydı alışveriş merkezlerinin sayısı sizce kaçta kalırdı? etrafınıza bir bakın kaç tanesi 2000'den önce vardı. hepsi mantar gibi türedi özellikle 2003'ten sonra.
hadi alışveriş merkezleri şehirçinde de olsun, bu kamunun yararına olsun. fakat yeterli alanı ve trafiği kötü yönde etkilemiyorsa (kamuya negatif dışsallık yaratmıyorsa) olmalı. size çok basit bir örnek vermek istiyorum.
2009 yılında Bahçelievler carrefour alışveriş merkezi açıldı. ataköy köprüsüyle bitişik olan yapı. e-5 ile başka bir yol arasında kalan bir yere imar verildi. adnan kahveci bulvarını e-5 e bağlayan bulvarın ortasından 4 şeritlik yol 2 şerite indirilerek otoparka geçiş yapıldı. evet yanlış duymadınız daha carrefouru görmeden 200 metre geriden "yolun ortasından" (bulvarın sol şeridinden ve sağ şeridinden normal trafik devam ediyor ortadan carrefour otoparkına giriş veriliyor.
Bir diğer örnek Başbakanın açılışını yaptığı ve bu sözleri sarfettiği 212 alışveriş merkezi. dere yatağına imar izni verilen bir alışveriş merkezi. hatta yaşanan büyük sel felaketinin en büyük sebeplerinden biri olarak gösteriliyor.
Bir diğer örnek Bakırköy Capacity ve Corousel alışveriş merkezleri. Yanyana 2 alışveriş merkezine izin verildi, trafiğin hali Capacity kurulmadan önce zaten vahimken 2. alışveriş merkezi de kurulunca içinden çıkılmaz bir hal aldı. bunun diğer örnekleri nişantaşında gözümüze çarpıyor.
Bu kapitalizm değildir, bu vahşi kapitalizmdir. çünkü sermaye denetimden ve düzenlemeden yoksundur ve bu tür durumlarda zararlı mutlak kamu çıkar.
şimdi engin ardıç'ın diğer sözüne gelelim. bunun diğer çözümü moskovada yaşanmış. marketlerde tezgahlar boşmuş sadece resimleri varmış. bu engin ardıç omurgasızı kime nasıl hitap edeceğini iyi biliyor. 1-2 kulaktan dolma bilgiyle iktisat literatürünü yutmuş zanneden vatandaşın gururunu okşuyor. onlar da evet doğru söylüyor diyorlar. 1- rusyada uygulanan sistem sosyalizmin kendilerine özgü yorumudur. devlet egemenliği kurmuşlardır, yanlış yönetmişlerdir vs. fakat uygulamanın kötü örneği tek örnek değildir. konu zaten sosyalist devlette değildir. bu ancak bilmeyen insana ya bu ya bu diye köy kurnazı dayatmasıdır. sosyalist ülke örneği olarak kübayı da inceleyebilir. Fakat konu zaten kapitalist ülkeler.
italya'ya gidenler bilirler, italya'yı gezmiş biri olarak konuşuyorum. Mükemmel bir küçük esnaf sistemleri var. Küçük esnaftan alışveriş ettiğinizde hem gerçek bir kültür kokusu alıyorsunuz hem de kaliteli malzemeleri vs. bulabiliyorsunuz. en güzel tarafı ise şehrin dokusunun bozulmamış olması. turistlerin saldırdığı meydanlar, tarihi yerler hariç hiçbir yerin rahatsız eden bir kalabalığı yok. romada alışveriş merkezi olarak tasarlanan yerler genelde ulaşım terminalleri. otobüslerin, metroların bir araya geldiği yerler. toplu taşıma ve alışveriş merkezi bir araya geliyor. metrodan iniyorsonuz diğer metroya ya da otobüse aktarma yapacaksınız karşınızda mağazalar. ne kadar akıllıca değil mi?
son olarak engin ardıç ile ilgili yazdığım bir önceki yazı en çok eksilenen yazılarımdan. umarım engin ardıçla ilgili yazdığım bir önceki yazımı neden yazdığı şuanda anlatabilmişimdir.