ülkesini iyi değerlendirebilen yurdum vatandaşının düşüncesidir. ilk elde var olan kemalizm fikirlerini ele alırsak; elitist, iktidarın yalnızca kendi bireyleri arasında değişmesine tahammül edebilmektedir. atatürk'ü atatürk'ten başka her türlü görebilmektedir. onlara göre atatürk milliyetçiliği türkçülüktür, laiklik bir parça baş örtüsünü taktırmamaktır. bunları yapınca başları göğe eriyor zaten. orgazm oluyorlar. sonra da demokrasi zırvası ile ortada dolaşırlar.
ancak atatürk böyle bir insan değildi. onu tanrılaştırmak yerine birazcık anlamaya çalışın arkadaşım. ne yapmış, neler amaçlamış öğrenin lütfen. koşullar içinde hareket etmek istiyordu, o. devletleştirmeye gitti ancak asla amacı devlet fetişizmi değildi. çünkü 1924 izmir iktisat kongresinde alınan kararlara bakarsak, basbaya bildiğin serbest piyasa ekonomisi değerlerini benimsiyordu. bir burjuvazi yaratmak istiyordu, liberal ekonomi politikası izlemek istiyordu. ancak 1929 buhranından sonra koşulları çok iyi bilen bir devlet adamı olduğundan ve yeni kurulan 3. dünya devletinin gerekliliklerinden dolayı, devletin piyasaya müdahale etmesini istedi. bu döneme kadar yaşayabilseydi; muhtemelen o da şu anda özelleştirme ile uğraşıyor olacaktı.
amacım büyük iddialarla ortaya çıkmak değil; fakat atatürk'e hayranlığıma rağmen, "atatürk kültüne" ödün vermemek için içten bir çaba sarfettiğim gibi, gerçek bir devrimi donmuş ve tutucu bir ideolojiye indirgemek isteyenlere de - polemğe girmeden- yanıt vermeye çalıştım.