tüm kavramları, tüm yargıları kesin bir çizgiye oturtmak diye birşey yoktur. uzun zaman önce atomu çözdüğünü iddia eden hatta onu parçalayan, neredeyse her post-modern bilimsel çalışmanın ve icadın içine sokan bilim bugün atomun aslında bildikleri gibi olmadığını düşünüyor. kuantum fiziği diye ortaya atılan teoriler bütünü eğer ki ispatlanabilirse newton'un birinci kanunundan itibaren bütün fizik kurallarının değişeceği söyleniyor. buradan gelmek istediğim nokta kanun veya kesin diye bir şeyin olmadığıdır. tüm bu durumların çok daha haricinde tanrının kesin olduğunu, örneğin bugün hala saf inananların zannettiği gibi mucizeler gösterdiğini, şeyhlerle, şıhlarla, türbelerle maddesel kazançlar elde edilebilindiği düşünün; imanın bir anlamı kalır mı? biraz daha abartırsak bir peygamberin çıkıpta tüm dünyanın gözleri önünde güneşi söndürdüğünü hayal edin, herkes tanrıya inanacak onun emirlerini yerine getirecektir. iman etmenin bir değeri kalmayacağı gibi tabi cehennemde boş kalacaktır. bütün bu varsayımları tanrının varlığı üzerinden yaptığımızı göz önünde bulundurursak eğer tanrı varsa tabi ki gizli olacaktır, kesin olmayacaktır. ha eğer yoksa sen sağ ben selamet.
tanrının varlığı kesin olsa, imanın bir manasının kalmayacağını gerçekten göremiyor musunuz?