biriniz de çıkarıp bahşiş vermedi, insan mısınız lan?...
zirveler güzel organizasyonlardır, güzel olmalarının yanında, çok zor organizasyonlardır, bunu en iyi, o işin ceremesini çeken, organizatör, fedakar ve cefakar yazarlar bilir.
söze organizatörlerden başlamamın sebebi, bu zirve dahil, bugüne dek yapılmış zirvelerin geneli hakkında, daha önce de belirtmeye çalıştığım birkaç * eksikliği, yeniden dile getirmek isteyişim.
-hani yanlış anlayan falan olursa diye, en başından özür diliyorum kendilerinden-
vs.. gibi, bünyesinde ekstradan bir etkinlik barındırmayan ve temelinde, tanışmak, kaynaşmak olan zirvelerde, muhakkak sağlanması gerektiğine inandığım bazı şartlar var, nedir bu şartlar?
anlatayım;
*zirve mekanının, sadece yazarlara tahsis edilmesi. (kapatılması, ayrılması, kiralanması vs..)
yani sözlük zirvelerinde, etraftan tuhaf tuhaf bakan insanların olması, ister istemez, psikolojik olarak etkiliyor, 'kim ulan bunlar?' diye bakan suratlar, nedense bir gerginlik yaratıyor yazarlar üzerinde, bunu hesap ederek, biz bize olmak adına, sadece yazarların ve yazar misafirlerinin girebileceği şekilde mekanlar ayarlanmalı diye düşünüyorum.
*sohbeti ve huzuru bozmayacak, insancıl 'müzik'.
takdir edersiniz ki, tanışmak için konuşmak, kouşmak için de birbirini duyabilmek gerekir.
bangır bangır, kafa siken ve acilen, bir sigara bahanesiyle mekanı terk etme hissi uyandıran müzik kirliliği, zirveleri anlamsızlaştıran, tadını ve eğlencesini en çok kaçıran şeydir diye düşünüyorum, ulan adam yanıbaşımda, elimi uzatsam dokunacağım ama ne dediğini bile duyamıyorum, reva mıdır bu?
*herkesin herkesle konuşabileceği bir ortamın sağlanması.
gidiyorsun zirveye, bakıyorsun ki, 2 kişi bir köşede, 3 kişi bir başka köşede, bir grup içerde, bir grup dışarda takılıyor, yani genellikle birbirini önceden tanıyanlar, farkına varmadan koyu bir sohbete dalıp, yeni gelmiş ve kimseyi tanımayan kişileri unutuyorlar.
öyle bir ortam sağlanmalı ki, herkes birbiriyle bir şekilde konuşabilmeli * zira herkes yırtık olmayabilir, kimileri de utangaçtır, çekingendir, düşünmek lazım.
*zirvenin herkeste bir anısı olabilmesi adına herhangi şeyler yapılması.
hayır sadece fotoğraf çekmekten bahsetmiyorum, zirvelerin herkesçe tatlı bir anı olarak hatırlanabilmesi için, bir şeyler yapılmalı diyorum.
mesela hep birlikte uzun eşek oynanmalı, okeye dönülmeli, formalar çıkartılıp değiştirilmeli -farazi konuşuyorum- yani birlikte yapılan bir şey olmalı o zirvede ki, insanlar hep hatırlasın., amaan işte gittik geldik demesinler.
ben özellikle bu son maddeyle alakalı, nacizane elimden geleni yapmaya çalışıyorum her zaman, istiyorum ki, zirveler, sadece gürültülü bir ortamda, kimsenin kimseyi anlamadığı, curcunalı bir kalabalık olmaktan çıksın, içinde güzel atraksiyonlar olan ve her zaman hatırlayacağımız birer eğlenceye dönüşsün.
daha önce ankara'da bir iftar zirvesinde de yaptığımız gibi, 'kırık garson' tiplemesiyle, zirveye gelen insanları, sinirlendirdik, kızdırdık, güldürdük, eğlendirdik, basit bir şakalamaca da diyebilirsiniz ama en azından güzel bir anı olarak kaldı.
aslına bakarsanız, daha iyi organize olabilseydik, çok daha güzel birkaç şaka vardı aklımızda * ama bir dahaki sefere inşallah. *
bu şaka mevzusunda birilerinin aklına yanlış şeyler gelmiş diye duydum, saipsiz ilgi çekmek için, nick altı yapmak için abuk subuk işler yapıyormuş muş muş...
evet megalomanın tekiyim, beni tanıyanlar bilir!
hatta o polis ekibi şakasını yapsaydık, bütün polisleri de ben oynayacaktım zaten, içimde bir okan bayülgen yatıyor!
sözlükte de hiç kimseyi tanımadığım, hiç kimse tarafından da tanınmadığım ve eğer nick altımda bir sürü entry olursa bana şehrin anahtarı verileceği için böyle yollara başvuruyorum, yoksa kesinlikle 4 saat boyunca garsonluk yapmazdım!
ve benim bu kötü huyumu bilen organizatörler, benden başka kimsenin fikirlerine asla değer vermezler, ben ne dersem onu yaparız, her şey benim için!
ayrıca 'koduğumun andavalları' isimli kürdilihicazkar eseri de çok severim.
neyse çok uzadı, güzel zirveydi işte, güldük eğlendik ve evlere dağıldık, akabinde sevişenler oldu mu bilmiyorum.
bundan sonraki zirvelerde olmasını, nacizane talep ettiğim şeyler, bu ve bundan önceki zirvelerin çok berbat olduğu anlamına gelmiyor, sadece daha iyi olabilmesi için kendi düşüncelerimi dile getirdim, lütfen hiçbir organizatör arkadaşım yanlış anlamasın, hepsinin kulak memesinden öper, zirvede olmadık şeyler yapmak suretiyle, sinirlerini gerim gerim gerdiğim, kısacası şakaladığım herkesten bir daha özür diler, cümlenize saygılarımı sunarım.
-ordan 5 bira içilmiş, 4 bira parası verilmiş, ne ayak?