türkiyede adalet sistemi diğer tüm kurumlarda olduğu gibi 'duygusallıktan' geçiyor.biraz ağır ama gerçek.verilen kararlar uygulanan kanun maddeleri aynı olmasına rağmen çelişiyorsa karar veren hakimlerin ne kadar kanunlarla içiçe olduğunu düşünebiliriz?kişiler ulu orta abim bilmem nerede adam öldürmüştü evi sattık verdik parasını mahkeme başkanına beraat etti diyebiliyorsa ne yapabilirsiniz?küçücük çocuklar baklava çaldı diye ıslahevlerine gönderilirken dünyayı götürenler karşısında adalet sisteminde görev yapanlar el pençe divan duruyorsa,tüm deliller kişinin suçlu olduğunu gösterirken hala elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşıyorsa,can kaygısı ile teröriste ekmek verdiği için yardım ve yataklıktan ceza yiyorsa 70'lik ayşe teyze 80 lik emin amca ve örgüt üyesi olan,hatta yöneten kişilerin oturdukları evlerin adresleri bilinirken hala hiçbirşey yapılmıyor olmasına ne diyebilirsiniz.türkiye de adalet cebinde parası olan,çevresinde eşi dostu olan,altında ceylan derisi koltuğu olan,sırtında bir dayanak olan kişiler için tabiki var.açılan davalar konusuz kalıp düştüğünde ve şahıslar serbest kaldıklarında ilk verdikleri beyanat da bu değilmi zaten gazetecilere:"adalet yerini buldu" ne diyelim allah aç olduğu için 2 dilim baklava çalanlara ve onlar gibilerine yardım etsin.