bazılarının sadaka kültürünü ne kadar özümsediğini gösteren işçilerdir.
adam "en azından parası az da olsa bir işe sahipler, hiç seslerini çıkarmamalılar" modunda.
aynı at yarraklarının ülkedeki işsizlik mevzusuyla alakalı tek bir eleştirisini de görmedim.
"işin var ya lan daha ne istiyosun" vay vay vay.
aslında direkt kapının önüne koyarlarmış da, falanmış filanmış.
aileleriyle birlikte yaklaşık 25.000 insan hırsızlık yapsın, gebersin falan filan değil mi?
neydi bu yavşakların mottosu? "yaratılanı severiz, yaratandan ötürü" değil mi? insan sevginiz nasıl bir şeymiş be? "kapının önüne koyarım" koçum benim, kim tutar seni?
ülkedeki bütçe açığının sorumlularına en ufak laf edemezler, ülkedeki dış ticaret açığına, cari açığa en ufak laf edemezler, ekonomik küçülmeye laf edemezler, işsizlik oranına laf edemezler, devletin en önemli gelir grubunun dolaylı vergiler olmasına laf edemezler, kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmemesine laf edemezler, "varlık barışı" adı altında kara paradan medet umulur hale gelinmesine laf edemezler, gelir dağılımı makasının açılmasına laf edemezler, ülkede 10 milyon yeşil kartlı, 5 milyon asgari ücretli, 6 milyon işsiz olduğu halde ekonomik destandan bahsedenlere laf edemezler, insanların köle niyetine görülmesine laf edemezler, devlet parasıyla parti mitingleri yapıp üstüne bir de harcirah alanlara laf edemezler ondan sonra burada 8.000 kişi üzerinden kendi çaplarında ekonomi muhabbeti yaparlar.
hassiktirin ibneler!
milyonlarca üniversite mezunu asgari ücretle iş için kıvranıyor da, hükümete yönelik en ufak eleştirin var mı bu konuda be anam? bu kadar da çelişkiye düşülmez ki amına koyim.
herkes asgari ücretle çalışsın, herkes kömüre, makarnaya muhtaç olsun o ihtiyaçları da sosyal devlet(!) karşılasın, onu karşılayanlara kamyon kamyon oy aksın onlar da siyasi partiler kanunu'nu, seçim kanunu'nu, anayasa'yı değiştirmeden, dokunulmazlıkları kaldırmadan demokrasi(!) getirsin.