tek sebebi türkiye için hayati önem taşımasıymış. digiturk' e alternatifmiş falan.
tüpraş, telekom, şeker fabrikaları* ve daha sayamayacağım nitelikte gelir ve istihdam kaynağı olan, toplum için hayati öneme sahip ve devlet kontrolü dahilinde idare edilmesi şart olan kurumlar pek faydalı değil; örümceklenmiş müzik, çocuk kanalları adeta ülkenin temel direğidir. lan kim izliyor o ziyan kanalları diye sorarlar adama. kaç bin kişi çalışıyor trt' de ve her yıl milyonlarca dolar zarar ediliyor ve hükümet bunu özelleştirmiyor. ancak aynı hükümet, yeteri kadar kar etmiyor diye bildiğin altın madenlerini gözü kapalı, şaibeli ihalelerde jet hızıyla elden çıkarıyor.
ve bir takım beyinler de bu durumu darbecilikle dahi bağdaştıracak kadar kör ve karanlık olabiliyor. siz ne içtiniz arkadaş? ki zaten akp' nin mantığı budur. eleştirdin mi beni; ya teröristsin, ya da darbeci.
bundan önceki hükümetler de özelleştirmemiş zaten. bundan önceki hükümetler, zarar ediyor mantığıyla bu denli büyük çaplı özelleştirme yaptı mı ki "e onlar niye satmadı" diyelim. ha ayrıca trt milletin, devletin; diğerleri hükümetin öyle mi?
ayrıca evine digiturk alamayan adamın çalıştığı kamu kurumunu satıp işsiz bırakmasa; elbet o adam da evine digiturk alabilecekti yavrukurt. bugün milletin diye savunduğun trt' yi, özal zamanında yerden yere vuruyor, devletin kanalı mı olur diyordun. önce bir geçmişini bil. gerçi önce türkiye' deki "komünist kadrolaşma" nedir onu bir anlat hele.
