oy birliği ile değil, oy çokluğu ile ibra edilmiştir.
şubat 2009'daki mali kongre de fulya projesi nedeniyle bazı üyelerce ibra edilmemiş ve ibra etmeyenler de yasal hakları olması sebebiyle de asliye hukuk mahkemesine başvurarak genel kurulun iptalini istemişlerdir.
mahkemece atanan bilirkişi de projedeki beşiktaş aleyhine olan durumları net şekilde ortaya çıkarmış, beşiktaş'ın zararını ortaya koymuşlardır. bu bilirkişi raporundan sonra da kendilerini ibra etmeyip bu skandalın ortaya çıkmasını sağlayan üyelere yönetim "teşekkür" etmiştir.
büyük takımlarda garip bir alışkanlık vardır. yönetim mali genel kurullarda ibra edilmezse, ibra etmeyenler o camiaya ihanet içinde olduğu şeklinde yanlış bir anlayış hakimdir. böyle bir gelenek olduğundan, yönetimler de fütursuzca harcamalar yapabilirler. ibra edildiği noktada da sorumluluk o yönetimin üzerinden kalkmış olur.
bugün itibariyle de borç toplam 212,5 milyon lira olarak açıklanmıştır. şöyle de bir şey var, bu sadece derneğin borcudur! bu borca beşiktaş a.ş'nin borçlarını da eklediğinizde toplam borç miktarı yaklaşık 350 milyon liraya dayanmaktadır. zaten, imkb ve spk'daki değerlere göre de beşiktaş a.ş şu anda batık bir şirket konumundadır.
yönetimi ibra etmemek ihanet falan değildir! bir yönetim mali olarak kulübü çok kötü yönetmişse ibra etmek, gelenek gibi bir kavramın arkasına sığınılamayacak bir ihanettir.
ayrıca mali genel kurula 1.099 kişi katılmıştır. oy kullanma hakkına sahip yaklaşık 12.000 kongre üyesi vardır ve katılım eğer ki, 8.000-8.500 bandını aşarsa demirören'in başkanlığı kazanma şansı çok düşer.