balğıa aşık oldu adam. onun suda kendisinin ise karada yaşadığını bilmeden. balığın suyun içindeki kıvırmasına hayran oldu. sandı ki balık ona işve yapıyor, cilve yapıyor. her sabah gitti sevdiğinin yanına sabırla gelmesini bekledi. sevdiğini elleriyle beslemek istedi ekmek attı. adam ekmek attıkça balık ağzını açtı, balık ağzını açtıkça adam sevindi. artık ortak bir dilleri vardı. adam geliyordu ekmek atıyordu, balık ağzını açıp ekmekği yiyor sonra adamın sevdiği hareketleri yapıyor onun için suda dans ediyordu.
gel zaman git zaman adam yağmur çamur dinlemedi.her gün her sabah parlak pullu sevdiğinin yanına gitti geldi. ama artık daha fazla dayanamayacaktı ve sevdiğini yanında götrmek istedi. gel dedi gidelim. balık anlamadı baktı yüzüne. gel dedi sana bir parça kuru ekmek ve ben yeterim götüreceğim seni buradan. balık şaşırmıştı. bu kadr kolay değildi her şey. yaşaması için yosuna ihtiyacı vardı, iyota ihtiyacı vardı, kuma, istiridyeye, hatta çöpe ihtiyacı vardı. ya ölecekti adamın güçlü parmakları arasında yada adamı terk edecekti. gitti balık hem zaten kış da geliyordu fazla oyalanmıştı soğuk sularda. balık da diğerlerinin peşinden sıcak sulara gitti.
adam bakakaldı. bir anlam veremedi ama böylesi herkes için daha iyiydi.