saf ve temiz çocuklarımızı da kirleten dramdır. bir tarafta gerçekler, bir tarafta kutuplaşan öğrenciler, bir tarafta buna müsaade edenler... nasıl bir ortamın içindeyiz? algılamak mümkün değil. sinir harbi yaratıp bir sınıfı birbirine düşürenler, bir yerlere geldiklerinde neler neler yaparlar? geleceğimizin teminatları böyle birbirine düşürülür mü? hangimiz yaramazlık yapmadık? bir arkadaşımızla kavga etmedik, okulun camını çerçevesini indirmedik? Çok kızdı müdür vs öğretmen anneyi babayı çağırdı okula ama mezun ederken sıkı sıkı sarılmayı unutmadı. "sus lan" demedi. arkadaşlarıma fırça attırmadı. insandı. dram değil aslında, sinir harbi. kimse güzelim kızlarımıza kızmıyor, aslında o yaramazlık yapanlara da kızmıyor. çocuk lan bunlar. neye kızıldığını herkes iyi biliyor ama yapacak bir şey yok.
ayrıca kişisel not: bu görüntüleri çekip de internete koyan kendini öğretmen sanan denyoya ağız dolusu küfürler biriktirdim... '' Havva Başkan '' kelimesi nasıl yer ediyor buncacık çocukların dilinde? Değinilmesi gereken bir başka nokta ; bizlerde ilkokul okuduk o sıralarda bizlerde bulunduk üstelik gittiğim ilkokulda sıradan bir mahalle ilkokuluydu ama ne ben ne de hiç bir arkadaşım bi gün olsun böyle bir acıtasyon ile karşılaşmadık böyle bir durumda kalmadık. Tüm öğrenciler mavi önlüklerimizi giyer gelirdik okula temizliğin eşitliğin sembolüydü mavi önlüklerimiz, ister babası devlet memuru olsun, müdür olsun ister pazarcı olsun yahut işsiz olsun o küçücük bünyelerimiz saf yüreğimiz hiç bir ayrımcıkla karşılaşmadığı için böyle bir dramda yaşamazdık . Şuncacık kız demek ki nasıl söylemler ile karşılaşmış ki kendisine yırtık botlarını gösterecek bir savunma pslkolojisi geliştirmiş. Merak ettiğim nokta orda kameranın arkasındaki ' evet algışayun ' diyen mahluk hiç mi pedagoji eğitimi görmemiştir , insanlığı bu kadar mı sınıfta kalmıştır ?
Ayrıca ilkokul düzeyinde bir çocuk ' içimde ateş var atalay üzüyorsun beni ' ,' bu yaptığınız insanlığa sığar mı? '' gibi cümleler kuruyorsa çok fazla televizyon izliyor ya da izletiliyordur. Çünkü Çilek Çocuk Odası Yok ise bu çocukların büyük ihtimalle tek odası soba ile ısınan evin televizyonu o çocuğun ders çalışma saatlerinde ailenin diğer fertleri tarafından dizi takip etmek süretiyle sonuna kadar kullanılmaktadır. Yada sabahçı olanlar evlerine geldiklerine gündüz kuşağında dünyanın en gereksiz televizyon programları ile çocukluklarını unutmaktadırlar. Çocuk bunlar len ne bilsinler aşkı memnu yu, yaprak dökümünü entrikayı !! Bizde küçüktük bizde çocuktuk tsubasa yı izler aküde vuruşu yaparak vazo cam indirirdik en fazla, bisiklete binip düşerek dizlerimizdeki kabukları biriktirirdik.
...
o zamanlar hep önlük giyme zorunluluğunu sorgulardım. neden bunu giymek zorundayız, neden başka bir şey giymiyoruz. yaş ilerledikçe, haliyle herkesin aynı alım gücüne sahip olmadığını, kimi insanların daha fazla kıyafet giyebileceğini, kimilerininse yırtık ayakkabıyla kışı atlatmaya çalıştığını farketmeye başladım. önlük, sizi tek tipleştiriyor belki fakat diğer taraftan bir eşitlikte sağlıyor.
şimdi videodan gördüğüm kadarıyla, demek ki ayakkabılara kadar bütün kıyafetler tek tipleşmeliymiş.
babam diyor başkan yardımcısı, beni okutmak için inşaatın beşinci katından düştü, parmaklarını kesti. ölüyordu az daha. bizim durumumuz yok alamıyoruz işte. muhtemelen annesinin çocuğuna bilinçsizce söylediği sözler bunlar. bir baba bunları anlatmaz çünkü kızına. bilemiyorum o kızın babasını. inşallah kızının nafakasını sigarayla harcayan birisi değildir.
Fakat şurası çok acı. bunlar hiçbir şeyden anlamaz dediğimiz çocuklar, hayatın yükünü bu kadar sırtlanmak zorunda hissediyorlarsa kendimize çeki düzen vermemiz gerekir. siyasilere ne kadar çemkirirsek çemkirelim. toplum olarak düzelmediğimiz sürece, siyasilere söyleyeceklerimiz sadece kendi vicdanımızı rahatlatacaktır.
kış geldi, kar yağıyor. kaçımız üç-beş tane bot alıp bir iki ilkokulu ziyaret ettik çocuklara yardım edebilmek adına. bencillik diz boyu. yolda dilenci görünce bunlar villada oturuyor diyerek yüz çeviriyoruz, ya dilenmeyenler? ya çalıştığı halde evine yetemeyenler... Utandım çok kızdım kendime ve çöpe atmak istedim vicdanımı bu kadar sevimsizleştiyse.