kimse kızmasın kendimi yazdım adlı kitaptan :
" 1940 yılında mastırımı yapmak için amerika'ya gittim. mustafa kemal'in bizi doldurduğu milli gururla yenidünya'ya ayak bastığımda müthiş bir $ok yaşadım. bir de baktım ki, türkiye'yi ne tanıyan, ne de önemseyen tek bir kişi var. ne satılan bir ürünümüz, ne limanlarda bayrağımızı dalgalandıran bir gemimiz ... işte o zaman acı gerçekle karşılaştım : anglosakson emperyalistler dünyanın efendisidir. ingiltere isparatorluğu denizlerin dörtte birinin hakimidir. amerika ise dünyanın en zengin ülkesi ... ve bir türk olarak biz, batılı ülkelerin doğuştan birinci sınıf vatandaşlarının yanında daima ikinci sınıf dünya vatandaşı olarak kadere boyun eymeye mahkumuz. ben bu gerçek karşısında iki şıktan birine karar vermeliydim : ya kadere razı olup kendi çıkarlarım için dünya egmenleri karşısında yaltaklanacak ya da düzene meydan okuyup isyan edecektim. milli gururum beni ikinci yola yöneltti. "
sayfa 103.