ağca katil yılmaz güney ne peki

entry18 galeri
    2.
  1. yılmaz güneyi hapisten kaçıran adamın verdiği bir röportajdan;

    "Berlin'de Yılmaz Güney'in filmleri fuarda satılıyordu. Filmleri satan kişiye film böyle satılmaz' dedim. Yılmaz Güney'in filmini alıp Almanya'da sattım. Daha sonra kendisiyle anlaşma yapmak üzere istanbul'a gittim. 1979'da kendisiyle cezaevinde tanıştım. Dostluğumuz ilerledi. Yılmaz'açok büyük bir adamsın, öyle siyasi yapın, öyle propagandan var ki seni hapisten çıkartmazlar. Bence sen kaçmalısın' diye bir öneride bulundum. Hayır ben gitmem. Burası benim ülkem. Af olur. Çıkıp film yapacağım' dedi. Mide kanseriydi. Kanseri rakı içerek tedavi etmeye çalışıyordu. 1981'de hapishaneden çıkamayacağını anlayınca kaçmaya karar verdi. Kaçar kaçmaz Paris'e gitti. Oradan da isviçre'ye Zürih'e geldi. Yaklaşık bir ay bizde kaldı. isviçre'de rahat bir yaşam sürüyordu. Sokakta bile rahatça gezebiliyordu. Daha sonra bir Türk kendisini tanıyıp gazeteciye haber verdi. Gazeteci de Yılmaz Güney'in isviçre'de olduğunu yazınca oradan Fransa'ya kaçmak zorunda kaldı. O gece Yılmaz Güney'i Fransa'ya ben götürdüm. Ondan sonra ölümüne kadar yanında oldum. Sık sık sohbet ederdik. Hakimin öldürülme olayını sorduğumda,Çok büyük bir kavga çıktı. Herkes alkollüydü. Bıçaklar tabancalar vardı. Ben öldürmediğimi sanıyorum. Keşke ben öldürseydim' dedi. Öldürülen hakim için çok iyi düşünmediğini de ifade etmişti."

    bir gerizekalı bile aradaki farkı anlayabilir sanırım öyle değil mi? ağca gibi onun bunun maşası olmuş, sırf düşünceleri ve yaptıkları yüzünden bir büyük adamı öldüren ve şimdide -utanarak söylüorum- kahraman ilan edilen bir adamı nasıl olur da yılmaz güny gibi biriyle aynı kefeye koyabilirsiniz? kendi düşüncelerinizden farklı die nasıl bi adamı sorgusuz sualsin etiketleyip bir maşayla bir tutabilirsiniz?

    http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=54852
    11 ...