Doğruyu açıkça söyleyebilen kıvırmayn bir yazardır. Doğruyu açıkça söyleyebilme erdemini anlayamayanlar faşist derler kendisine. Ona faşist diyenler onun söylediklerini sorgulayamazlar, sorgulamaya korkarlar, çünkü biraz düşündüklerinde yazdıklarının saklanan gerçekler olduğunu anlayabilirler. Gökçe Fırat Topluma başkalarının gösterdiği, klişeleri yıkan ve bu yüzden klişecilerce sevilmeyen bir yazardır. Dışardan Türk toplumuna evrensel doğru olarak dayattırılmış, aslında yanlış olan kabullerin emperyalist yalanı olduğunu açıkladığı için marjinalleştirilip dışlanmaya çalışılmıştır, yandaşlar ve amerikancılarca. Örneğin yıktığı bazı klişelerden bir kaç örnek verelim. Madem Kürtler çanakkalede bizimle savaştı, niçin kürt teali cemiyetini kurdular ve sevr anlaşması kürtlere devlet hakkı tanıdı. Kürtler sevrin verdiği devleti kuramadılar tabi. Dersim Osmanlı zamanında özerkti, osmanlıya asker vermezdi. Peki o zaman dersmliler kurtuluş savaşında nasıl savaştı diye sorulunca, biz de oluşmuş şu ezber bozuluyor "Türk-Kürt bu ülkeyi beraber kurdu" acaba öylemi gerçekten. işte bu ve benzer klişeleri yıkan adam, batının klasik yöntemiyle" marjinalleştir ve küçümset" yöntemiyle susuturulmaya çalışılıyor. Sözüm ona akıllılarda "hadi caım o kafatascı diyorlar". Demokrasiyide kaçak inşaatla ülkeyi mezbereliğe çeviren belediye başkanlarını seçmekte arıyorlar...Bol şans...gerçekler, doğruyu arayanlar içindir..."Başkalarının fikrini kendi fikri sananlar, gerçek kafatasçılığı anlamak isterseler Diyarbakırda Türk bayraklı rozet taksınlar"